Gönderi

210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak... İnsanlığın ortaya çıkışından günümüze kadar olan süreçte, yaşamak ve yaşayabilme hissi hep kendi içinde zorluklar barındırdı. Bir ortama uyum sağlayabilme ve düzenini kurma şeklinde açıklayabileceğim yaşamak hissi, her dönem insanlığın temel problemi haline geldi. İnsanlık hep belirli dönemlerde büyük savaşlar, salgın hastalıklar, kıtlıklar, buhranlar, propagandalar, ekonomik krizlerle savaştı. En derin, en acı, en can yakıcı tecrübelere rağmen hep yaşamak ağır bastı. Yaşamak ve hatalarından ders alarak iyi bir birey olabilme gayesi, tüm başına gelenlere rağmen isyan edemeden hayatını devam ettirme eforu geçmişten günümüze hızla azalarak devam ediyor. Çünkü ülkenin ve dünyanın bulunduğu durum itibariyle yaşamak hissi, artık bir "boşvermişliğe" dönüşmüş durumda! Devekuşu sendromu yaratmış gibiyiz; kafamızı kuma gömüp görmemiş gibi yapıyoruz olanları, ancak olanlar bizi alt üst etmeye devam ediyor. Çok değerli yazarımız Yu Hua da bahsettiğim "yaşamak" meselesine el atan ve öznesine bir ailenin yaşamını koyarak, aslında bütün bir toplumun sosyolojik ve ekonomik açıdan röntgenini çeken bir isim! Modern Çin edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak görülen Yu Hua, 1993 yılında yayımladığı "Yaşamak" adlı romanıyla karakterleri üzerinden "yaşam" konusuna bizzat eğiliyor. Roman çıktığı gibi yasaklanıyor. Sonrasında Çinli bir yönetmen tarafından filme uyarlanıyor; lakin baskıcı Çin hükümeti tarafından bu film de sansür yiyor. Filminin Cannes Film Festivali'nde ödül kazanmasıyla tekrar dikkat çeken Yaşamak, kısa sürede pek çok dile çevrilmeye başlıyor ve edebiyat çevrelerinden geniş övgüler kazanıyor. Öyle ki romanımız, İtalya'da Premio Grinzane Cavour Ödülü'nü elde ediyor. Üslup açısından oldukça yalın bir dil tercih etmiş Yu Hua! Fazlasıyla sürükleyici ve samimi bir roman kaleme almış. Romanlarının konusunu sıklıkla sıradan hayatlardan seçen Yu Hua, burada da Xu ailesinin dertlerini sanki hepimizin yaşadıklarıymış gibi hissettirmeyi başarıyor. Yani okurken biz de metnin içine giriyoruz ve tüm olayları aileyle birlikte yaşıyor gibi oluyoruz. Yu Hua'nın, ana karakteri Fugui üzerinden kendini yarattığını ve karakteri kendinden kurguladığını düşünüyorum; özetle Fugui, çoğu düşüncesi ve tavırlarıyla aslında Yu Hua'nın kendisi! Metnin içine iyice girdiğinizde, bu bireysel anekdotu hissedebiliyorsunuz. Romanla ilgili bir başka değinmem gereken bir nokta, Yu Hua'nın etkilenişi (travması). Çocukluk ve gençlik dönemlerini Mao zamanında yaşayan Yu Hua, Kültür Devrimi'ni görüyor ve hükümetin tüm baskıcı ve işe yaramayan yanlarını algılayabiliyor. Bu dönemlerden oldukça etkilenen yazarımız, romanını da Çin'in Mao döneminde kurguluyor. Son olarak yazarı ayakta alkışladığım nokta ise, bir ailenin gözünden Çin'in yaşadığı rejim değişikliklerinin nabzını iyi tutabilmesi. Bir gezginin gözünden başlayan kitabımızda, bu gezgin Çin'de köyleri bir bir dolaşmakta ve köylülerden yerel halk hikayelerini dinlemektedir. Bir gün yaşlı Fugui ile karşılaşır ve yaşlı adam ona hayat hikayesini anlatmaya başlar. Fugui gençliğinden yetişkinliğe geçerken pek çok hata yapmış bir adamdır. Ailenin yadgar topraklarını kurtarmak için başladığı kumar illeti, Fugui'de artık bir bağımlılığa dönüşmüştür. Genç adam, evine kadar neyi var neyi yoksa kumarda kaybeder. Ailesiyle birlikte srfil bir hayata adım atar. Ancak tüm bunlar olurken bile, Fugui'nin en büyük şansı, karısı Jiazhen'dir. Jiazhen, tüm sevgisi ve ilgisiyle kocasını yanlıştan döndürmekten vazgeçmez. Bu koşulsuz sevgi karşısında Fugui kayıtsız kalamaz ve ailesiyle olan yaşamına önem vermeye başlar. Çin'deki rejim değişiklikleri ve sefil dönemler sürerken, Fugui eşi ve çocuklarıyla yaşama dört elle tutunmaya çalışır. Fakirlikle sınanır, çocuklarıyla sınanır, çocuklarının karnını doyurma sıkıntısıyla, eşinin makus kaderiyle sınanır. Fugui ne zaman düzlüğe çıkmak istese, kaderi onu tekrardan çukurların en dibine sürükler. Önce çocuklarıyla, sonra eşiyle kimsenin başına gelmesini istemeyeceği olaylarla yüzleşir Fugui! Yaşamak, onun için kötü kaderin her tarafını kuşattığı bir cendereye dönüşmüştür. Tüm hayatını içenlikle gezgine anlatırken; artık bir başına yaşamak hissinin boşvermişlik evresine geçtiğini görürüz. Çünkü o dünyasında çekebileceği daha fazla acı bulunmamaktadır.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634.2k okunma
··
148 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.