Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlığın öldüğü hangi savaş kazanılabilir ki?!
Ölüm ya da ölen kişileri görmek değişik işkencelerle... İnsanız dayanamayız dediğimiz her şeye dayanıyoruz nasıl bir güç varsa bizlerde... Savaşlar, hırslar, petroller vs. bir türlü sonu gelmedi. Doymadı kimsenin gözü, bitmedi istekleri... İsteklerine kavuşmak için kaç bin insan öldü, ölüyor ve ölmekte... Yeni değil bu durum, insanlığın hırsa büründüğü her anın bir ucunda var ölümün soğuk nefesi.. Kitabımız Rus-Japon Savaşı'nın akıl almaz zulümleri üzerine, günü gününe not alınmış bir metindir. 1904 yılındaki savaşta olup bitenleri bir subay gözüyle anlatılmaktadır. Genç subay kendi ordusunun mermilerine hedef olarak bacaklarını yitirmiştir. "Kızıl Kahkaha" onun için yaralı, sakatlanmış, paramparça bedenlerin; "kanla kızıllaşan toprakların" simgesidir: "Dünya çıldırdığında böyle gülmeye başlar." Savaş alanındaki vahşet, hem sonu gelmeyen yürüyüşün tükettiği askerleri hem de bütün bu acılar karşısında büyük bir acze düşen doktorları delirtmiştir. Subayın kardeşi savaşı dışarıdan izlese de ölümü ve acıyı kanıksayıp duyarsızlaşmış, o da tıpkı subay gibi akıl sağlığını yitirmiştir. Savaş öyle akıl dışı bir hale gelmiştir ki oğlunun korkunç bir ölümle can verdiğini gazetelerde okuyan bir ana, bir ay boyunca ondan mektup alır. Ölülere ölülerden mektup gelir. Bu trajik öykü bana yaşanılan tüm savaşlarda kazanılan ve kaybedilenleri tekrar gözden geçirip kimsenin kazanmadığını bir kere daha kanıtladı... Ölen bizlerdik, ölen sizin insanlığınız, ahlaksızlığınız, arzularınızdı... "İnsan rolü yapıyorsunuz." (s.69) diye sizlere deli gibi bağırmaya çalışsakta, "Otuz üç bin ölü.. "(s.65) isteklerinizin girdiği her yolda, Herkesin dilinde tek cümle "Bu çılgın kıyım ne zaman bitecek!" (s.62).
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,4bin okunma
··
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.