Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ve Şiir Şiir Atsız için vazgeçilmez ögelerdendir; çünkü şiir, yazının askercesidir. Ruh Adam'da Atsız böyle söylüyor: "Yazının askercesi olan mısralar” (1972: 244). Bozkurtların Ölümü bir savaş romanıdır ve bir savaş romanında "yazının askercesi" bulunmadan olmaz. Romandaki şiirlerin sayısı bir haylidir. Tural, "... altmış dört adet dörtlük ile 7+7 vezniyle söylenmiş bir kıta âdetâ romanla organik birlik kurmuştur." der (Tural 1976: CXIX). Kara Ozan ve Çuçu, romanın şair kahramanlarıdır. Hatta Kara Ozan, sarayı basan 41 kişiden biridir. Vey ırmağına doğru kaçan arkadaşlarına zaman kazandırmak için bir tümseğe çıkıp kopuzunu çalmaya başlar ve takipçilerin dikkatini çeker: Kirk kişiydi çerimiz, Düşüp kaldı yarımız, Baş koyacak yerimiz Yağız yerle taş olur. (s. 268). Kür Şad ve arkadaşlarını takip eden Çinliler, onun da ihtilalcilerden olduğunu anlayıp üzerine yürürler. Kopuz artık bir silahtır, üzerine gelen ilk Çinlinin başında paralanır. "Kara Ozan başına bir kılıç yiyerek yuvarlandı. Sonra atların ayakları altında çiğnenerek gözlerini ebediyen kapadı. Bu ölüm, onun şimdiye kadar söylediği en güzel deyişlerden daha güzeldi." (s. 268). Çuluk Kağanın ölümü üzerine Kara Ozan'ın söylediği parça, Alp Er Tonga sagusunun bir benzeridir: Çuluk Kağan öldü mü? Türkler başsız kaldı mı? Korkak Çinli güldü mü? Parçalanır yürekler! (s. 18). Kara Ozan'ı bütün ordu dinlemektedir. Yine sanki bir opera sahnesindeyiz. Ordu, kalabalık bir koroya dönüşmüştür: "Ordu, Kara Ozan'ın deyişindeki ezgiyi kavramıştı. Dörtlüklerin sonunu hep birden gür sesle söylüyorlar, ağlıyorlardı. Bu her biri kanlı savaş sahneleri görmüş, ölümden birkaç yol yakayı sıyırmış savaş erleri, 15 yaşındaki çocuklardan 60 yaşındaki kocalara kadar bu binlerce kişi, titrek seslerle:" -"Parçalanır yürekler!..." diye inledikçe binlerce boz kurt uluyormuş gibi bozkır inliyor, karşıdaki ormanın içindeki boz kurtlar bu soydaşlara kendi sesleriyle cevap veriyorlardı." (s. 19). Romanda bir şair daha vardır: Batı Kök Türk elinden gelmiş olan Çuçu. Kara Ozan ile Çuçu zaman zaman birlikte söylerler, atışırlar. Ve ozanlar halkın sesidir, âdeta bugünün medyasıdır; halkın aklından geçenler onların deyişlerinde dile gelir: Katun, seni asmalı, Öz yurdunu basmalı, Yüz bin Çinli kesmeli, Parçalanır yürekler! (s. 19). Albızın eli midir? Beğler hep deli midir? Burası Ötüken mi Yoksa Çin eli midir? Bir yanda Türk börüsü, Bir yanda Çin uğrusu; Bizden artık ötüyor Çinlilerin borusu. (s. 94). Katunu suçlasa da, katunun kardeşiyle alay etse de ozanların sesi kesilemez. Kara Ozan ile Çuçu atışmakta ve kağanın konuğu olan Şenking ile alay etmektedirler. Katun, kağana eğilerek “-Bu bayağı kişinin yüce konuğu kınamasına göz yumacak mısın?" der. Kağanın cevabı kesindir: "-Ozanların sözü kutludur, kesilemez." (s. 36). Aslında Kür Şad'ın 40 arkadaşından ikisi ozandır. Kara Ozan'ı herkes bilir. Fakat Yüzbaşı Yağmur'un ozan olduğunu kimse bilmez. Ta ki kıtlk günlerinde Kara Ozan'ın elinden kopuzu alıp çalmaya başlayıncaya kadar: Açlıktan inler obam, Sırtımda yırtık abam. Rvdeşimle oğlum aç; Hey babam, aman babam! (s.179). Şiirler yedi hecelidir ve Dîvânu Lugâti't-Türk'teki koşmalar tarzındadır. 173 Fakat Yüzbaşı Yağmur'un deyişinde bir hoyrat havası da açıkça sezilmektedir. Atsız birkaç yerde kendi şiirlerine de göndermede bulunur. Yamtar Çinli filozofa sorar: "-Ya iyi olan nedir?" Filozof cevap verir: "-Bilim, felsefe." Yamtar tekrar sorar: "-Peki, bu bilimle felsefe nedir, ne işe yarar?" Bu diyalogda Yakarış şiirinin ilk mısralarına gönderme vardır: Anlamayız hayatı felsefeyle, ilimle; Hayat çelik ellerle atılan zar olmalı. Bu dörtlük de Atsız'ın daha 1931'de yazdığı "Türklerin Türküsü”nün son kıtasıdır. "Ölüme karşı göz kırpmadan yapılan her saldırış" (s. 243) ifadesi, Kahramanlık şiirinin şu mısralarına göndermedir: Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık: Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir. Ve nihayet. Kür Şad ve arkadaşlarının karşılandığı Tanrı Dağı'ndaki muhteşem geçit resminde "birden bire bir türkü; azametli, ürpertici, Tanrısal bir türkü kâinatı" titretir: Delinse yer; çökse gök; yansa, kül olsa dört yan Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan. Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan; Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!... (s. 272). Bozkurtların Ölümü'nün ozanlarından birinin adı da Divan'dan gelir. Kâşgarlı Mahmud eserinde bir tek şair adı anar: Çuçu. 174 Romanda Atsız'a Yoldaş'ın (Fethi Tevetoğlu'nun) iki dörtlüğü de Kara Ozan ile Çuçu'ya söyletilir (s. 37).
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.