Gönderi

Dördüncü Bölüm: Gramerde Geçişler Geniş/Şimdiki Zamandan Geçmiş Zamana Zaman kipinin diğer yönde değiştiği de olur. Geniş zamandan geçmiş zamana geçme, söz konusu eylemin çoktan gerçekleştiğini ifade eder. Bu tür geçisleri, bilhassa ahiretle ilgili tasvirlerde görürüz. Bu geçişler, söz konusu tasvirlerin kaçınılmazlığına işaret eder ve gelecek hadiselerin geçmişle kaynaşmaya hazır olduğu intibaını vererek zamanın akışkan mahiyetini belâgatli bir surette hatıra getirir: Dağları yürüteceğimiz o gün, yeri dümdüz göreceksin. Ve onları bir arada toplamışsız da içlerinden hiçbirini geride bırakmamışızdır (18:47). Sahne doğanın alt üst oluşunu tarif ederken, geleceğe isaret ederek genis zaman kullanir: "Dagları yürüteceğimiz o gün, yeri dümdüz göreceksin." Ancak iş, tüm insanlıpın hesap vermek için mahşerde toplanmasına gelince, geçmis zamana geçilir: "Onları toplamışız da içlerinden hiçbirini geride bırakmamışızdır. Bu geçis, muhatap kitlenin gözünün önüne Hesap Gününde kendi yaşayacağı toplanmayı getirerek dikkatini çekmekle kalmaz, aynı zamanda nev-i beserin toplanmasının, doğal afet tasvirlerinden daha kesin ve somut oldugunu hissettirir. Ayrıca sahne, zamanın adeta bir illüzyondan ibaret oldugu izenimi uyandırıp muhatap kitlenin zihninde geçmiş, simdiki ve gelecek zamanlarn birbirine karıştığı intibaı bırakır. *** Bu bölümde, Kur' ândaki gramer geçişlerinin, kaotik veya tesadüfi olmaktan uzak ve bir belâgat etkisi bırakmak için mükemmel bir şekilde kullanıldıpını gördük. Bu geçişler, tutarlı kural ve kalıplara uymanın yanı sıra ruh hâli ve bağlama göre etkileyici bir tesir çeşitliliğine izin verir ve böylece Kur'ân âyetlerinin anlamını latif ve güçlü bir şekilde zenginleştirir. Hatta bu geçişlerin, baska hiçbir edebi eserde dengi bulunmayan, Kur’ân’a ait bir hususiyet teşkil ettigi söylenebilir.
·
108 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.