Gönderi

261 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
En Alttakiler
Kitapta anlatılanlar 1980'li yılların Almanyasında geçiyor. Almanların özellikle Türklere ve diğer uluslardan olanlara yönelik ırkçı tutum, davranış ve söylemlerini açığa çıkarmaya çalışan yazar, bunu kahraman bakış açısıyla, olaylara dahil olarak gerçekleştiriyor. Yazar, Almandır ancak bu araştırmayı yapabilmek için kendisini Türk olarak tanıtır. İsmi Ali Levent Sinirlioğlu olur.Öncesinde yaklaşık 5 yıl kadar Türkçe dil eğitimi alır, spor yaparak kendisini Türklerin çalıştığı koşullarda çalışmaya hazırlamaya çalışır. Türkçeyi öğrenmiş olmasına rağmen aksanlı konuşması için de babasının Türk, annesinin Yunan olduğunu söyler ve ilan bırakarak "ne iş olsa yaparım " yazar. Böylece Türk işçilerle birlikte çalışmaya ve gözlem yapmaya imkan bulur. Sosyolojik olarka yazarın bu kalkışması "katılımcı gözlem" olarak tanımlanabilir. Olayların içerisinde ama kimliğini açık etmeden gizli olarak araştırmayı derinleştirir. Türk işçiler, Almanların asla çalışamayacağı işlerde, onlardan çok daha fazla çalışıp ve çok daha az ücret alarak çalışmakta, türlü hakaretlere maruz kalmakta ve ırkçılığın o çirkin yüzüyle birlikte çalışmaya mecbur kalmaktadır. Üstelik Türk işçilere güvenlikleri açısından koruyucu kıyafetler verilmemekte, olaki bir Türk işçi baret bulabilmişse de bu baret, baretini unutmuş bir Alman işçi için Türk işçinin elinden alınmaktadır. Yazar tüm bu süreçleri izler ve kayıt altına alır. Ali daha sonra insanlar üzerinde deneyler yapan bir ilaç firmasında çalışmak için başvuru yapar ve oradan da ciddi veriler toplayarak belgeler ve sonrasında kitabı basar. Ancak kitap uzun süre yasaklı kitaplar arasında yer alır ve hatta dava edilir. Ancak yazarın araştırmayı yaparken çektiği görüntüleri mahkemeye delil olarak sunmasıyla haklı bulunur. Bir sosyolog olarak bu kitabı okurken emek sömürüsünün ne kadar meşrulaştırıldığını üzüntüyle bir kere daha görmüş oldum. Aklıma özellikle şu husus takıldı, iş yerinde bunca zorbalığa maruz kalan Türk işçiler, evlerine döndüklerinde kendi eşlerine ve çocuklarına bu durumu ne kadar yansıtıyorlardı? Zira ailelerine yansıtmaları da yansıtmamaları da ciddi manada bir yıkımdır. Emeğe yabancılaşmak ve kendine yabancılaşmak dediğimiz kavramlar bu çalışmada adeta vücut bulmuş. Alman bir yazarın Almanya'daki ırkçılığı bu kadar onurlu bir şekilde açığa çıkarmaya çalışmasını takdire şayan olarak görüyorum. "Irkçılığa sonsuza dek karşıyız ve öyle kalacağız!"
En Alttakiler
En AlttakilerGünter Wallraff · Milliyet Yayınları · 1985202 okunma
·
311 views
Özgür Baran okurunun profil resmi
Çok güzel bir değerlendirme olmuş eline sağlık
Merve okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Daha fazla okuyucuyu okumaya tetikler umarım 👏👏
3 next answer
Özgür Baran okurunun profil resmi
Bendeki flemenkçe biraz zor olur sanırım 😅
Merve okurunun profil resmi
Evet bi miktar zor olur 😅
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.