Gönderi

"Harekat ordusu yolda"
İsyana, dolayısıyla da mutlakiyete geri dönüş olasılığına karşı taşranın ilk tepkileri, 14 Nisan'da görüldü. Selanik'te düzenlenen Meşrutiyet yanlısı miting, İstanbul'a Meşrutiyet'i kurtarmaya gitme kararıyla sonuçlandı ve gönüllüler hazırlanmaya başladı. Ertesi gün birçok taşra kentinden İstanbul'a protesto telgrafları gönderildi. Selanik'teki Üçüncü Ordu Komutanı Mahmut Şevket Paşa, "Hareket Ordusu" adıyla, hem muvazzaf askerlerden hem de gönüllü sivillerden oluşan bir ordu kurulmasını istedi. Anılarında bu adı kendisinin koyduğunu söyleyen Kolağası Mustafa Kemal (Atatürk)Bey'in kurmay başkanı atandığı ordunun ilk birlikleri, Binbaşı Muhtar Bey komutasında 15 Nisan gecesi Selanik'ten trenle yola çıktı. Bu orduya katılmak üzere, daha sonra Erzincan, İzmir, İzmit gibi birçok yerde gönüllüler de harekete geçti. Hareket Ordusu'nun komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa'ydı. Ancak ordunun başkente iyice yaklaşmasından sonra, komutanlık kademesinde bir değişiklik oldu. Selanik'teki İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticileri, Almanya'daki askeri ataşelik görevini bırakarak alelacele oraya gelen Binbaşı Enver Bey'inde desteğiyle, Mahmut Şevket Paşa'yı Hareket Ordusu'nun başına geçmeye ikna ettiler. Bu gelişmeden İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin beklediği, İstanbul'a girecek olan Hareket Ordusu'nun komuta mevkindekiler arasında tanınmış bir İttihatçının da bulunmasıydı.Nitekim Enver Bey de kurmay heyetine dahil oldu. Hareket Ordusu'nun İstanbul'a iyice yaklaşması, mebuslara cesaret verdi ve birçok mebus 19 Nisan'dan itibaren Yeşilköy'de toplanmaya başladı. 21 Nisan'da sayıları epey artan mebuslar, Âyân Meclisi'ni de Yeşilköy'e davet ederek Meclis-i Milli olarak toplanma kararı aldılar. Ertesi gün gerçekleşen bu tarihi toplantıda Sultan Abdülhamit'in tahttan indirilmesi konusu görüşülmeye başladı. Hareket Ordusu, Mahmut Şevket Paşa'nın verdiği emirle 24 Nisan günü İstanbul'u işgal etti. İsyancı askerlerin bir bölümü Anadolu yakasına kaçarken, teslim olanlar da oldu. Birçok isyancı da kentin çeşitli yörelerinde direndi. En çetin çarpışmalar, Fatih'te ve ancak topa tutularak ele geçirile bilen Bâb-ı Ali 'de yaşandı. Bu arada, kentin birçok yerinde asayiş görevi jandarma kuvvetlerine bırakıldı. Yabancı elçilik binalarının korunmasını ise Harbiye öğrencileri üstlendiler. 26 Nisan günü, ele geçirilen isyancıları yargılamak için askeri bir mahkeme kuruldu. Ertesi gün ise, artık İstanbul'da toplanan Meclis-i Milli, Sultan II. Abdülhamit'in tahttan indirilmesine karar verdi. Tahta ayrı gün V. Mehmet Reşat geçti. Daha sonra askeri mahkeme, Abdülhamit'i de yargılamak istemişse de, hükümet bunu kabul etmemiştir. Askeri mahkeme, aralarında Derviş Vahdet 'nin de bulunduğu birçok kişiyi idama mahkûm etti. Aynı
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.