Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Gönderi
Spoiler*****
Kitap 5 kişi açısından yazılmış. Karakterleri tanımak açısından iyi olmuş.
Aoife, düğün organizatörü. Hem adadan hem de düğününün hazırlanışından bahseden o. Ve bununla hem mekanı hem de planı biliyoruz.
Hannah, misafir. Aslından gelinin yakın arkadaşı(!) Charlie’nin eşi. Sadece misafir de kitabın geri kalan kısmında gözlemci gibi geliyor başta ama finale doğru asıl bağlantıyı görüyoruz. Bununla birlikte bir kadın olarak çocuk sonrası hayata verdiği arayı bence çok iyi yansıtıyor. Onun bakış açısından yazılan kısımları sıkılmadan okudum. Charlie hariç. Kendisini başından beri sevmedim. Hannah ‘benden utanıyormuş gibi’ dediğinde suratına bir kere geçiresim geldi.
Jules, gelin. Kıskanç, çekimsiz, burnu havada ve kontrol manyağı gibi. Onun bakış açısından yazılan kısımlar kendini beğenmişlik kokuyor. Ailesi ile ilişkisi, okulda uğradığı zorbalıkla bazı duygularını anlayabiliyorum aslında. Fakat Will’le ilişkisinin sıkıntılı olduğunu kendisine gelen notla sorgulamasından hissedememesi garip. Hatta ondan önce Will’in videoya çekmek istemesinden nasıl rahatsız olması aklım almıyor. Ne kadar güvenirseniz güvenin bir insana, buna izin vermezsin. Bir de nişanlandıktan sonra izin verdim diyor. Will’in karakterine yönelik en net açıklamardan biri bu.
Johnno, sağdıç. Will’in yakın arkadaşı olarak gösteriliyor ama… Ne Will’le ne de diğer sağdıçlarla ilişkisi yakın gibi değildi. Sanki liseden gelen yakın arkadaşlık değil de alışkanlığın verdiği zoraki arkadaşlık gibi. Aslında Johnno kısımlarını okurken üzüldüm. Kendisine.
Olivia, nedime. Gelinin kardeşi. İlk sahnesinde psikolojik sorunları olduğunu anlıyoruz zaten. Onu anladım da ablası nasıl kendini k*stiğini fark etmedi? İşte onu anlamadım. Kıyafet denettin. Ne kadar kıskanırsan kıskan hiç mi bir şey hissetmedin? Annesinin Olivia’ya farklı davranmasının acısını ondan mı çıkartmalı? Sorun anneyken?
Hannah’ın adaya geldiğinde kendini yalnız hissedip, ki normal, adada gezmeye çıkması ama Charlie’nin Jules ile kalması. Nerden baksan elinde kalıyor aslında. Senin arkadaşının düğünü ve eşin ortama yabancı sonuçta. Onun yanında mı olsan? Charlie’nin Hannah’ı yalnız bırakmasının en iyi yanı Olivia ile yakın olması oldu. Kızın açıkça buna ihtiyacı var çünkü. Bir abla gibi yaklaşması ve ona yardımcı olması hoşuma gitti. Olivia’nın yavaş yavaş açılmasında ona iyi geldiğinin kanıtıydı bence. Ki kendisinin başına gelenleri anlattığında bunu Will’e bağlayamamıştım. Sağdıçlardan biri gibi gelmişti ama Will aklıma gelmemişti. Gerçi Will’in karakterini düşününce tam olarak cidden onun yapacağı bir şey. Bence Olivia’nın buradaki tek hatası ablasına hiçbir şey anlatmaması. Jules belki de inanmayacaktı ama olsun kendi vicdani yükü azalırdı. Bunları izlemek zorunda kalmazdı. Sonunda her ne kadar Jules kardeşinin yanında gibi dursa da bunun sebebinin her şeyi Will’in ağzından duymasından mı kaynaklı yoksa gerçekten Olivia’nın yanında mı olmak istemisinden kaynaklıydı hala çelişkisi benim için.
Bekarlığa veda gecesinde olay benim kesinlikle beklediğim bir şey değildi. Will ve diğerlerinin ne kadar kötü bir karaktere sahip olduğu belliydi. Bu açıkçası tam olarak onlardan beklenen bir şeydi. Bunun ortaya çıkışıyla Hannah’ın Charlie ve Jules arasındaki ilişkiyi tam olarak sorgulaması iyi oldu bir tek. Çünkü bekarlığa veda gecesinden beklediğim kaosu alamamıştım. Charlie ve Jules arasındaki ilişkinin arkadaşlık olmadığını biliyordum da şok olduğum kısım bu ilişkinin Hannah’ın doğum sonrası depresyonda olması oldu. Çocuğun olmuş, karın doğum sonrası depresyonda ve sen kardeşim dediğim biriyle bir ilişki yaşamışsın. Kitabın sonunda değinmiyor ama umarım Charlie ve Hannah ilişkisi bitmiştir. Hannah güzelim cidden çok daha iyisine layıksın.
Hannah’ın ağzından okumamızın tek sebebinin Charlie ve Jules ilişkisiyle sınırlı olabilir gibi gelmişti ta ki kardeşi Alice’in başına gelenleri okuyana kadar. Videoya çekildi, yayınlandı denilince aklıma ilk Will gelmişti. Bir de en başından Hannah’ı görünce tanıdık göründüğünü söyleyince. Bunun ortaya çıkışı ve kardeşinin olayının Will’e bağlanması be kadar iyi yazılmış olsa da neden yüzleşme yapılmadı? Hem bununla ilgili hem de Charlie ve Jules ilişkisiyle ilgili yüzleşme bekledim.
Johnno sanırım kitapta en çok üzüldüğüm 3. karakter oldu. Olivia, Hannah ve Johnno. Lisede yaptıklarının bilincinde ve bunun vicdan azabını çeken, pişmanlık bilen bir karakterdi. Will’de kesinlikle olmayan bir şey. Ölmesine bu yüzden üzülmedim. Tek can sıkıcı kısım bunun Johnno’nun üstüne kalması. Ki sanırım sonunda şok olmamın sebebi de üstüne kalması yani cinayetin onun değil başkasının işlemesi oldu. Hiç beklemediğim bir isimdi. Yıllar önceki olayla bağlanmasını bile beklemiyordum. Sevmediğim kısım bunun kısa olmasıydı. Katili gördük ve kitap bitti. 3-4 sayfa süren bir sondu. Bakış açılarının sürekli değişmesi güzeldi fakat oldu bittiye gelmiş gibi. Bilmiyorum biraz daha iyi yazılabilirdi sanki son.
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.