Gönderi

𝐡𝐚𝐤𝐢𝐦 𝐲𝐚𝐬̧𝐥ı 𝐜̧𝐢𝐟𝐭𝐞 𝐬𝐨𝐫𝐦𝐮𝐬̧: 'bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?' 𝐲𝐚𝐬̧𝐥ı 𝐤𝐚𝐝ı𝐧 𝐜𝐞𝐯𝐚𝐩𝐥𝐚𝐦ı𝐬̧: 'hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün farkettim ki kocam bir kez olsun benim ağrılarıma rağmen gece kalkıp çiçeği sulamadı. bunun üzerine bende bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.' 𝙝𝙖𝙠𝙞𝙢 𝙠𝙖𝙙ı𝙣ı 𝙝𝙖𝙠 𝙫𝙚𝙧𝙢𝙞𝙨̧; 𝙖𝙢𝙖 𝙖𝙙𝙚𝙩𝙩𝙚𝙣𝙙𝙞𝙧 𝙙𝙞𝙮𝙚 𝙗𝙞𝙧 𝙙𝙚 𝙖𝙙𝙖𝙢𝙖 𝙨𝙤𝙧𝙢𝙪𝙨̧: 'senin söyleyecek bir şeyin var mı?' 𝐲𝐚𝐬̧𝐥ı 𝐚𝐝𝐚𝐦 𝐜𝐞𝐯𝐚𝐩𝐥𝐚𝐦ı𝐬̧: 'eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. mine çiçeği çok sulandığında ölür. karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum. çiçeği ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldı. o her uyandığında bende uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim... ʙᴀᴢɪ sᴇᴠɢɪ̇ʟᴇʀ ᴢᴀᴀғᴛɪʀ..
·
81 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.