Gönderi

152 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Bir Ergenin Varoluşsal Krizi
Tıp öğrenimi sırasında Pott hastalığına yakalanınca eğitimini bırakıp, genç yaşında on yıl boyunca yatağa bağımlı kalan Max Blecher, ölümünden iki yıl önce kâğıda döktüğü bu eserinde gerçeğin artık düşlemi olduğu ve okurken bizim de bu gerçekdışı dünyaya bizzat Blecher ile beraber tanıklık ettiğimize şahit olacaksınız. Müller, André Breton, Heidegger, André Gide ve Andrei Codrescu, onun için bir başyapıt, bilinç üstü ve aşırı olgunluk çağı gibi anlatsalar da ben biraz daha realist, daha psikolojik ve sosyolojik yaklaşacağım. Bilinç dışından yansıyanlar, gözlemleri, betimlemeleri ve şiirsel anlatımı üst düzey olabilir fakat bilinç üstü bir bakış açısından bahsedemeyeceğim. Blecher'in yaşam sürecini sadece çocukluk ve ergenlik dönemi kapsıyor. Dışarıyı, toplumu algılayışı da, her ne kadar onu bağlayan çok zorlu ve acı verici bir hastalıkla da boğuşsa, geçmişinde gördükleri ve yaşadıkları ile sınırlı olacaktır. Zaten bunu bedeninden sıyrılıp dışarı çıktığında yaptığı izlenim ve hareketlerden de anlıyoruz. Ergenlikte kendinden büyük kadınlara olan bakışın nasıl cinsiyet boyutunda olduğu, etrafındaki nesnelere yüklediği aşırı duygusal anlam ve duygusal atak ile gelen korkularını görüyoruz. Kadınlara olan ilgisi ve tiksintisi iç içe; bu, bana annesiyle ilişkisini merak ettirdi. Hastalığından ötürü gelen acı patlayışlarından "kriz" diye bahsediyor. Yaptığı o ince işçilikli betimlemelerinde kokulara da sık sık rastlıyoruz; kullandığı ilaçların yansıması olduğunu düşünebiliriz: asit, kloroform, sülfür, kinin vb. Hastalığın biçareliği, onda "boşunalık duygusu" geliştirmiş ve her bir yanını sarmış. Tüm girinti ve çıkıntılarını doldurmuş. Öleceğini bilmesi ve çektiği acılardan intiharı düşündüğünü ve hatta denediğini bile on ikinci bölümde bariz anlıyoruz. Umutsuzluk çilesi ve içinde bulunduğu çaresizlikten kurtulmak adına, yaşadığı dünyayı bir nevi kabul etmiyor; yaşadığı anı bir kabus olarak nitelendirerek, kendisini uyandıracak birini beklediğini bizzat son sayfada haykırıyor da: "Boğuşuyorum. Çığlık atıyorum. Sarsılıyorum. Beni kim uyandıracak? Çevremi saran şu mutlak gerçeklik beni dibe çekiyor, batırmak istiyor. Beni kim uyandıracak? Hep böyleydi. Hep. Hep." ...
Acil Gerçekdışılıkta Maceralar
Acil Gerçekdışılıkta MaceralarMax Blecher · Jaguar Kitap · 2018215 okunma
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.