Herkese merhaba. Bugün Kusursuzca Kusurlu serisinin ikinci kitabıyla geldim. Kırgın Fısıltılar'da ilk kitaptan tanıdığımız Roman Petrov'un adamlarından biri olan Mikhail'in hikayesini okuyoruz. İtalyan ve Rus mafyaları savaştadır. Bu savaşı bitirmek ve barış ilan etmek için anlaşmalı evlilik konusu gündeme gelir. Hem İtalyan mafyasının en güzel kızı hem de bir balerin olan Bianca ile Roman Petrov'un en iyi adamlarından biri olan Mikhail'in evlenmesine karar verilir. Bianca bu evliliği kardeşine bir zarar gelmemesi için kabul etse de Mikhail için durum farklıdır. Aslında uzun zamandır Bianca'ya hayranlık duyuyor, gösterilerinin hiçbirini kaçırmıyor ve her gösteriden sonra da ona isimsiz olarak sarı güller gönderiyordur. O yüzden Bianca'yla evlilik konusu açılınca hiç düşünmeden kabul eder. Bianca'nın, kendisi gibi vücudunun her yerinde yara izleri olan, bir gözü bandajlı, canavar gibi görünen bir adamı kabul edeceğine, korkmadan bakabileceğine hatta sevebileceğine bile hiç ihtimal vermese de ona mutlaka sahip olması gerektiğini düşünür. Ancak hiçbir şey düşündüğü gibi olmayacak, Bianca da ona aşık olacaktır.
Kusursuzca Kusurlu serisinin ilk kitabı Tuvaldeki Yaralar'ı bayılarak okumuştum. Kırgın Fısıltıları da sevdim ama ilk kitap kadar değil. Yine de karakterlerin aralarındaki uyum güzeldi. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak rahatsızlıkları olan iki insanın bir araya gelmesi, yaralarını birlikte sarmaya çalışmaları, tüm kusurlarıyla kabul etmeleri ve bunu kusur olarak görmemeleri çok güzeldi. Yazarın bu seride kendi tabiriyle "kusurlu" insanlara yer vermesi fikrini aşırı beğendim. Bu sayede yakışıklı ve mükemmel erkek algısını yıkmış, her insanın fiziksel ya da ruhsal olarak kusurları olabileceğini gözler önüne sermiş.
Mikhail ne kadar dış görünüşü yüzünden canavar olarak görülse de çok sevgi dolu bir adamdı. Hem baba olarak hem de bir eş olarak mükemmeldi. Özellikle kızına karşı çok farklıydı. Baba ve kızın bir arada olduğu bölümleri okurken büyük keyif aldığımı söyleyebilirim. Kırgın Fısıltılar'ı serinin ilk kitabına göre biraz daha az sevdim ama yine de güzel bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ederim. Sevgilerimle.