Gönderi

188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Beton olan her şeyin tuzla buz olduğu, dağılıp parçalandığı, altında ölü denizinin dalga dalga yayıldığı uçsuz bucaksız virane. Sabahın ayazında kışa teslim olmuş titreyen şehir, ölüler kokmasın, canlı olanlar donsun diye metal çekmecelerde ceset saklayan bir morg. Kurtulanlar çıplak ayakları ve pijamalarıyla dirilip mezarlarından yeni kalkmış şaşkın ölüler." "Okuduğu bir romandan çok etkilenmişti. Galeride sehpanın üzerinde nereden gelmiş, kim almış bilmediği bir kitap duruyordu. Kitabın rengi yeşildi ve ön kapağında yan profilden bir adamın portresi vardı, ismi "Eşikte"'ydi. Eline alıp dallarını çevirerek şöyle bir bakarken ilgisini çekmiş, beş günde okuyup bitirmişti. İsmi, "Adam" mı, 'Adem" mi olduğunu pek anlayamadığı, karısından boşanmış; karyola, yatak, koltuk, sandalye, buzdolabı ve ocak gibi işe yarar eşyaların bulunmadığı evde, tek başına yaşamaya başlayan roman karakterine hayranlık duymuştu. Adam da tıpkı onun gibi şirret bir kadınla evliydi. Gerçi hikâye sonradan bambaşka bir şekle bürünüyordu ama roman kahramanına öykünmüş, onun gibi sancılar çekerek pişmeyi, en nihayetinde güçlü ve bağımsız bir insana dönüşmeyi istemişti." "Efruz Kestane'yi kucaklayıp hiddetle yerinden kalktı, odasına doğru yöneldi. Birkaç adım atmıştı ki kadın: "Babanız öldü." dedi." Bu büyük depremin, bu dayanılmaz çaresizliğin, bu çılgın kaosun hikayesi Mine ablamın kalemi ve onun mükemmel gözlem kabiliyetiyle birleşmiş, ortaya harika bir eser çıkmış. Olayları onun gibi görebilmek gerçekten her babayiğidin harcı değil, bunu her romanında bize gösteriyor. Acılar hâlâ çok tazeyken bizi bir kez daha ağlatıp lanet okutuyor. Karakterlerin ve olay örgüsünün gücü sizi o virane sokaklara, enkazların başına götürüyor. Ayrıca çok sevdiğim Eşikte'yi de anması beni mutlu etti. (Adem'e selam olsun) Tabi Kestane'yi de unutmayayım. Var ol canım Mine ablam, ışık ol.
Toz
TozMine Bay · Sonçağ Yayınları · 20241 okunma
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.