Gönderi

Reiko bir soluk aldı sigarasının yanan ucuna dalıp gitti bir süre. Ben, sessizce üzüm yemeyi sürdürüyordum. "Benim müzik kulağım oldukça iyidir, ama onunki benden daha iyiydi. 'Ne büyük bir kayıp!' diye düşünüyordum 'Eğer zamanında iyi bir öğretmenle doğru dürüst bir eğitim alsaydı, çok daha ileride olurdu.' Ama yanılıyordum. Çünkü o düzgün bir eğitim alabilecek çocuklardan değildi. Böyle insanlar vardır. Olağanüstü bir yeteneğe sahiptirler, ama bunu sistematize edecek çabayı gösteremezler. Sonunda yeteneklerini azar azar ziyan ederler. Böylelerini çok görmüşümdür. Başlangıçta göz kamaştırırlar. Çok zor bir parçayı, notasına bakar bakmaz anlar ve gonuna kadar müthiş güzel bir biçimde çalarlar. Onları izlersin ve saşar kalırsın. İçinden, ‘Bir milyon yıl geçse ben bunu yapamam’ dersin. Ama gittiği, gideceği yer budur. Niçin? Çünkü çaba göstermezler. Çünkü disiplin aşılanmamıştır. Şımartılmışlardır hep. Çok yetenekli olduklarından, ta küçüklüklerinden beri çok iyi çaldıkları için övgüler almışlardır ve sıkı çalışma onlara aptalca gelir. Başkalarının üç haftada öğrendikleri bir parçayı, onlar bunun yarısı kadar bir zamanda öğrenirler, öğretmen de yeterince çalıştıklarım düşündüğünden bir sonraki parçaya geçirir onları. Onu da başkalarının öğrendiğinin yarısı kadar bir zamanda öğrenip diğerine geçerler. Böylece bir öğretmen tarafından zora koşulmak nedir bilmezler, insan kişiliğinin biçimlenmesi için hayati bir öğe onlarda eksik kalır. Çok acı bir durumdur bu. Bende de böyle eğilimler vardı, ama şanslıydım ki, öğretmenim çok sert biriydi ve her şey kontrol altındaydı.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.