Gönderi

Sonunda ikiliyi daha yakın işbirliğine mecbur eden bir durum ortaya çıktı, Mr. K. yine kadavra kıtlığı çekiyordu. Öğrenciler hevesliydi ve öğretmenlerinin gösterişinin bir parçası da her zaman tedarikliymiş gibi yapmaktı. Aynı zamanda kırsal Glencorse Mezarlığı'nda bir defin yapıldığı haberi gelmişti. Aradan geçen zaman burayı pek az değiştirdi. O zaman da şimdiki gibi bir dört yol ağzında, insan yerleşiminden uzakta, altı sedir ağacının sağladığı yeşil örtünün metrelerce altına gömülü duruyordu. Bu taşra kilisesinin etrafındaki sessizliği sadece civar tepelerdeki koyunların sesi, her iki kolda uzanan ve biri çakıllar arasında şakırken diğeri su birikintisinden su birikintisine sinsice akan iki derecik, rüzgârın çiçek açan heybetli kestane ağaçlarındaki hışırtısı ve yedi günde bir çalan çan ile kilise korosu şefinin eski ezgileri bölüyordu. O dönem kullanılan takma adla Diriltici'ye engel olacak hiçbir dinî tören olmazdı. Eski mezarların yazılarım ve resimlerini, ibadet edenlerin ve yas tutanların ayaklarının aşındırdığı patikaları, matemli sevgilerle bırakılmış adakları ve yazıtları hakir görmek, onların kutsallığım bozmak işinin bir parçasıydı. Sevginin alışılmıştan daha sebatkâr olduğu, bazı kan ya da dostluk bağlarının bütün bir mahalleyi birbirine bağladığı, kırsal yörelere giderdi ceset hırsızı. Doğal bir saygıyla buralardan uzak durmazdı; aksine, işin kolaylığı ve güvenliliği, onu böyle yerlere çekerdi. Toprağa verilmiş, sevinçle çok farklı bir uyanışı bekleyen bedenlere, kazmayla küreğin o lambayla aydınlatılmış, alelacele, dehşetli dirilişi gelir; tabut zorlanır kefen yırtılır ve çuval bezine sarılan hazin insan kalıntıları ay ışığı sızmayan sapa yollarda saatlerce sarsıla sarsıla taşındıktan sonra, bir sınıf dolusu ağzı açık delikanlının huzurunda uzun uzadıya, en ağırından aşağılanmaya tabi tutulurdu. (Ceset Hırsızı)
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.