Gönderi

·
Puan vermedi
Modernleşme eksenindeki kadın karakter olarak incelenmiş hep Feride. Hayal edilen modernleşme gerçekleşti mi peki? Bu hayatta yapayalnız kalan, önce annesini, sonra babasını ve Kamran'ın ihaneti nedeniyle ait olabileceği ailesini ve şehrini kaybetmiş bir kız Feride. Biraz uçarı, hüznünü içinde yaşayan biri. Annesini kendi başına uğurlar ve hep yalnızlığa döner çaresiz anlarında. Babasının kararıyla Fransız okuluna başlar ya da babasının kızını kendi ayakları üzerinde hayal etmesi sayesinde. Belki özgürlüğünü sağlayan en büyük destektir, en büyük hediyedir bu hayal o dönemde. Anne babasından ayrı yapayalnız bir kız çocuğu olarak büyüseydi, herhangi bir eğitimi de olmasaydı gitmeyi tercih edebilir miydi? Feride Kamran'ın ihanetiyle onun olmadığı yeri bulmak için gider, gidişini bir mecburiyet olarak tanımlar hatta. Kendi ifadesiyle o faydasız bir çalıkuşu değildir. Kendini anlatmak için, kim olduğunu anlatmak için gitmeye mecburdur. Bu mecburiyet kolay olan mıdır, kolay mıdır gidebilmek? Değildir elbet, Kamran mecbur bırakmıştır onu... Istediği gibi sevildiğinin ifade edilmeyişinin hesabına düşen Kamran. Halbuki Feride'nin hüznünü, hırçınlığını, uçarılığını anlamaya çalışsa böyle sonlanır mıydı nişanlılıkları. Feride öğretmenliği sever elbet, çocuklara toplum fayda sağlayabilmeyi de hayal eder. Ama hep anılarında Kamran'a dönmesi nedendir? Cemile'ye verdiği tavsiyede, sonra kuşları zorla alıkoymalı derken Kamran'a dönme isteği yok mudur? Vardır elbet, ona kavuştuğunda, göğsüne yaslandığında, Kamran'a söylediği şeydir gidişinin pişmanlığı. Gitmiştir Feride, zor olanı yapmasına rağmen ona yardım edilmemiştir. Yollar önünde direk açılmamıştır, hayallerdeki gibi. Onu hep kalıplara sokmak istemişler ve evlenmeye mecbur kalmıştır. Hayrullah bey bile der ki, ben doktorluk edeceğim sen ögretmenlik ve analık... Toplumun isteği hiç bitmez Feride'den. Serpil Sancar'ın ifadesi "Hem batılı tarzda eğitim görmüş, hem Anadolu’nun saf ve temiz kızı olabilmiş ve aynı zamanda kurucu erkeklerin dünyası olan kamusal alanda aseksüel olmayı bilen kadınlar...". Eğitimine rağmen toplumun istediklerine karşı koyamamıştır ve toplum kazanmıştır. Sonunda Kamran'a döner Feride, bildiği yere... Döndüğünde mesleğine dair, ideallerine dair bir şey soran olmaz. Değişmiş midir toplum? Belki her şey değişti ama kadınlar için hep aynı başlangıç noktasına geri dönmüyor mu bu değişimler? Yüzyıl öncesine. Üstelik Feride'nin babası gibi eğitimli, idealleri olan genç kadınlar yetiştirme hayali kurulurken... Bu hayal kuruluyor kurulmasına da, yetiştiriliş tarzı, akran çevresi nedeniyle Kamran arayışı, terkedişlerde motivasyon, toplumun bizden istediklerine maruz kalma, Kamran'ın göğsüne yaslandığındaki pişmanlık hissi... Keşke Kamran arayışı olmasa, öylece gitsek ve gittiğimizde dönmesek, ne anılarda Kamran'a ne de bildiğimiz yere, kuşları zorla kapatmalı diye düşünmesek, hep önümüze baksak, kulak asmasak kimseye, önümüze yollar açanlarla karşılaşsak, yollar açan olabilsek kolaylıkla ve döndüğümüzde ben de pişman olmadım mı demesek, anne babamızın ve bu toplumun yetiştirdiği kadın olarak...
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,5bin okunma
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.