Gönderi

Atsız'ın Orhun'daki eleştirilerinden biri de Hasan Âli (Yücel)'nin Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış kitabı için yazılmıştır. "Alaylı Âlimler" başlıklı yazının girişinde dönemin genel eleştirisi bulunmaktadır. Atsız'ın, 1930'ların ilk yarısı için yaptığı bu genel eleştiri bence önemlidir. Bu sebeple ilk paragrafı aşağıya aynen alıyorum: "Son yıllarda, bilhassa hükûmetin millî kültür meselelerine fazla ehemmiyet vermesinden sonra, memleketimizde bir sürü alaylı âlim türedi. Edebiyat, dil ve tarih sahasında ilmî olmak iddiasıyla birçok şeyler yazıldı. Budanın Türk olduğu, Arapçanın Türkçeden çıktığı, Türklerin aryanî ve divan edebiyatının gayrı ahlâkî olduğu ispat olundu (!). Dil ve tarih o kadar müptezel oldu ki iştikakçılıkta, palavra atmakta kabiliyetli ne kadar insan varsa hepsi âlim kesildi. Ya felsefe sahasında kemale ermelerinden, ya edebiyat ve tarihçiliğin kendilerine pek kolay gözükmesinden, yahut ta felsefe tahsilinin kendilerine bir nevi felsefi görüş kabiliyeti vermesinden dolayı olacak, felsefeciler de bu işe burunlarını soktular. Fakat dil ve tarih sahası felsefe gibi her şeyin bir pundunu bulmak olmadığından yalnızca gülünç olup kaldılar." (Orhun 5, 21 Mart 1934: 102). Bu genel eleştiriden sonra Hasan Âli ve kitabı için de şunları yazar: "Divan edebiyatını kötüleyip halk edebiyatını göklere çıkarmak kal bî fikriyle yazılan bu 160 sayfalık karalamada, kat'iyen mübalağasız söylüyorum, 60 tan çok yanlış var. Göya Türk edebiyatını yeni bir görüşle mütalaa eden bu kitap baştan başa bir ilim hezeyanı, bir cihalet senedidir. Başkalarının ilmini, mesaisini intihal ve istismar ederek yazılan bir kitaptan da daha fazla bir şey beklenemez. Ben, Hasan Ali Beyin bu kitabı kimlerin mesaisinden istifade ederek meydana getirdiğini biliyorum. Hasan Âli Bey Türkiyat Enstitüsüne gelerek bazen bana, bazen Caferoğlu Ahmet Beye, çok defa da Abdülkadir Beye dil ve tarihe dair bazı şeyler sorar, bazen de metinler üzerinde Abdülkadir Bey ile birlikte uğraşırdı. Anlaşılan Abdülkadir Bey bildiklerini Hasan Ali Beye iyi öğretememiş, yahut Hasan Âli Beyin hiç kabiliyeti yokmuş ta iyi anlayamamış. Türk edebiyatına toplu bir bakış gibi büyük bir iddia ile çıkan bu kitap, öyle gözüküyor ki, yalnızca Hasan Ali Beyin karihasından çıkmıştır." (s. 102). Kitaptaki yanlışları 18 madde hâlinde sıraladıktan sonra Atsız yazısını şu cümlelerle bitirir: "Velhasıl bu eserin tenkidi için kendisinden daha büyük bir kitap yazılabilir. Hiçbir kıymeti olmayan ve baştan başa martaval olan bu eseri tenkit edecek değildim. Ancak Hasan Ali Beyin Dil Cemiyetinde etimoloji kolu reisi olduğunu öğrendiğim içindir ki bu tenkidi yazdım. Kolbaşı H. Âli Beyin kitabını Maarif Vekâleti yanlışlıkla mekteplere kabul eder diye korktuğum için bunu yazmakta acele ettim." "Hasan Ali Bey! Çizmeden yukarı çıkmayın. Ben içtimaiyat kitabı yazmaya kalkıyor muyum?" (s. 105).
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.