Gönderi

Eski Sümer hükümdarları, fatih olarak ne kadar büyük başarılar elde etmiş olurlarsa olsunlar, acımasız tiranlar ve mutlak monarklar değillerdi. Bütün önemli devlet sorunlarında, özellikle savaş ve barışla ilgili durumlarda, halkın önde gelenlerinden oluşturulmuş resmi bir meclise danışırlardı. İnsanlığın toplumsal ve tinsel gelişimi ağır, dolambaçlı ve çoğunlukla izlenmesi çetin bir gelişimdir. Gelişkin ağaç ilk tohumundan binlerce kilometre ve yılla ayrılmış olabilir pekala. Örneğin, demokrasi olarak bilinen yaşam biçimini ve onun temel kurumu olan siyasal meclisi ele alalım. Yüzeyden bakıldığında, gerçekten Batı uygarlığının tekelinde ve son yüzyıllarda gelişmiş gibi görünür. Dünyanın demokratik kurumlarla pek az ilgisi olan bir bölgesinde bundan binlerce yıl önce siyasal meclislerin olabileceği kimin aklına gelir? Ama sabırlı arkeologlar sessiz ve derinden kazarlar ve neyle karşılaşacaklarını hiç bilmezler. "Kazma ve kürek" ekibinin çabaları sonucunda, beş bin yıl önce -başka bir yerde değil- Yakın Doğu'da siyasal bir meclisin yer aldığını şimdi kayıtlarından okuyabiliyoruz. Yazılı insanlık tarihindeki ilk siyasal "meclis" İÖ. yaklaşık 3000'de ciddi bir oturumda bir araya geldi. Bizim meclislerimiz gibi iki "ev"den oluşuyordu: bir "senato" ya da ihtiyarlar meclisi ve "alt ev" ya da devletin eli silah tutan yurttaşlarından oluşan meclis. Bu bir "savaş meclisi"ydi, savaş ve barış gibi çok önemli bir konuda görüş birliğine varmak için toplanmıştı: "ne pahasına olursa olsun barış" ya da savaş ve bağımsızlık olarak tanımlayabileceklerimiz arasında bir seçim yapmak zorundaydı. Tutucu ihtiyarlardan oluşan "senato" neye mal olursa olsun barıştan yanaydı, ancak kararları, sorunu "alt ev" ile görüşen kral tarafından "veto edildi." Bu grup savaş ve bağımsızlıktan yanaydı ve kral onlarla hemfikirdi. İnsanlık tarihinin bilinen bu ilk "meclis"i dünyanın neresinde toplanmış olabilir? Sizin zannedebileceğiniz gibi Avrupa kıtasında, Batı'da bir yerlerde değil ("demokratik" Yunanistan ve cumhuriyetçi Roma'daki siyasal meclisler çok daha sonra geldi). Saygın meclisimizin, tiranların ve despotların geleneksel yatağı olan, dünyanın, siyasal meclislerin hiç bilmediği düşünülen bir bölgesinde, Asya'nın Yakın Doğu diye adlandırılan kısmında toplanmış olması şaşırtıcı gelebilir. Bu bilinen eski meclis, Dicle ile Fırat Irmakları arasında, Basra Körfezi'nin kuzeyinde bulunan ve kadim devirlerde Sümer diye adlandırılan yerde toplanmıştı. Peki, bu "meclis" ne zaman toplandı? İÖ. üçüncü bin yılda. O zamanlarda, Yakın Doğu'daki bu Sümer ülkesinde (kabaca bugünkü Irak'ın alt bölgesine karşılık gelir) yerleşik bulunan bir halk o günün dünyasında bilinen en yüksek uygarlığı geliştirdi. Dört beş bin yıl önce Sümer, merkezlerinde anıtsal ve dünyaca ünlü kamu kurumlarının bulunduğu sayısız büyük kentiyle gurur duyardı. Komşu ülkelerle karadan ve denizden yaptıkları yaygın ticaret ağlarıyla, tüccarlarının işleri başlarından aşkındı. En ciddi düşünür ve aydınlarının geliştirdiği dinsel düşünce sistemi yalnızca Sümer'de değil neredeyse bütün kadim Yakın Doğu'da kutsal öğreti olarak kabul görmüştü. Yetenekli şairleri aşkla ve coşkuyla tanrıları, kahramanları ve krallarına şarkılar söylerdi. Hepsinden önemlisi de, Sümerler kil üzerine kamıştan bir kalem yardımıyla yazılan bir yazı dizgesini aşama aşama geliştirdiler; böylece ilk kez insanoğlunun eylemlerini, düşüncelerini, umutlarını, arzularını, yargılarını ve inançlarını ayrıntılı ve sürekli bir biçimde kaydetme olanağı doğdu. Dolayısıyla, Sümerlerin politika alanında da önemli ilerlemeler kaydetmiş olmaları şaşırtıcı değildir. Özellikle, kralların gücünü engelleyip siyasal meclisin hakkını tanımakla demokratik yönetime doğru ilk adımı atmışlardır.
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.