Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Norbert Elias'ın 1989 yılında yayınlanan bu eserinin çıkış noktası Almanların Hitler dönemindeki cahilleşme evresi ve toplumda gerçekleşen değişim. 1918 ve 1945 yıllarında Alman toplumu çok büyük iki yıkım yaşadı. İki dünya savaşını da başlatan taraf olarak dünyanın geri kalanına karşı sorumluydu. İlk savaşın sonunda ağır tazminatlarla cezalandırıldılar, yüksek enflasyon, işsizlik, toplumsal kargaşa ve yerle bir olan toplumsal özgüvenin enkazıyla mücadele etmek zorunda kaldılar. Hitler Alman toplumuna ikinci bir şans verdi. Almanların üstün, güçlü ve gururlu olduğunu tüm dünyaya ispat etmek için ikinci bir şans. İşte bu üstün ırk masalları, geçmişin şanlı zaferlerine takılıp kalmak ve gereksiz gurur Alman toplumunun Hitler'in kurduğu rejim tarafından cahilleşmesine ve gözünün kararmasına sebep oldu. Norbert Elias Alman toplumunu ve devletini sosyolojik olarak nasıl bu duruma geldiğini inceliyor. II. Dünya Savaşı sonrası yeni yetişen kuşağın devraldığı utanç ve mirasın ağırlığı. Kaybedilen savaş, onarılamayacak olan hatalar, soykırım, kırılan gurur... Tüm bunların üstesinden nasıl gelinecekti? İngilte, Hollanda, Fransa gibi büyük devletlerde tarihlerinde unutulmaz lekelere ve hatalara sahipler. Sömürgecilik faaliyetleri, köleleştirilen insanlar, yoksullaştırılan toplumlar, katliamlar ve yıllarca süren savaşlar... Onlar nasıl üstesinden gelip kendi tarihleriyle barışabildiler. İngilizler sadece savaşan ve sömüren bir ulus olarak değil; aydınlama hareketinin başladığı, demokrasinin tohumlarının ekildiği, bilimin desteklendiği, sanayi devriminin öncüsü olarak da hatırlanıyor. İnsanlığa verdiği zararlar kadar kattıkları değerler de var. Fransızlar Avrupa'nın yönetim şeklini ve yüzlerce yıldır süren monarşi sistemini sarsan devrimi başlattı. İngiltere'de bilimsel gelişmelerle başlayan aydınlanma Fransızların ünlü filozof ve düşünürlerinin kitapları ve düşünceleri ile başka bir boyuta ulaştı. Hollandalılar Rembrandt ve Van Gogh gibi üstün yetenekli sanatçılarıyla teselliyi buldu. Almanların da yok muydu övünebileceği şeyler? Goethe, Kant, Schopenhauer, Nietzche, Schiller, Kleist, Hölderlin ve onlarcası gibi bir sürü filozof ve şairi vardı. Böyle bir toplumdan nasıl oldu da soyluların ve subayların savaş makinasına döndüler. 1871 yılında dağınık olan Alman prenslikleri tek bir bayrak altında bir araya gelince değişti her şey. Bu kitapla beraber veya sonrasında Peter Watson'ın Alman Dehası kitabı da okunursa tüm taşlar yerine oturacaktır diye düşünüyorum.
Almanlar Üzerine İncelemeler
Almanlar Üzerine İncelemelerNorbert Elias · Alfa Yayınları · 03 okunma
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.