Item: Çukurda
Rating: Rated 7
Author: Sadık Kocak

Sadık Kocak

@sadikkocak24·

19 May 11:40

56 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

Liked

Read in 3 hours

Merhaba arkadaşlar. Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun! Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine başladık. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları üzerinden yapılmış setlerinin de dağıtıma hazır olduğunun müjdesini vermek istiyorum. Ne zaman isterseniz o zaman mail adresinizi de eklemeyi unutmadan talep edebilirsiniz. Çekinmeden, istediğiniz hangi eserler varsa bunları rahatça liste haline getirip isteyebilirsiniz. Elimizde varsa seve seve göndeririz. Kalbim Hep Aynı Çukurda! Şöyle bir giriş yapalım da geçen yılları da biraz anmış olalım. Çukur denilince aklınıza olumlu bir his, duygu yahut düşünce geleceğini sanmıyorum. Eserin de bundan pek farkı yok desek yeridir zaten. Nasıl? Yazarın başından geçenleri harmanlayarak öyküleştirdiği kısa hikayelerinden birisi. Aynı zamanda yazarla tanışmak için sabırsızlanan, okunması kolay bir eserini bekleyen kardeşlerim varsa onlar için de çok iyi bir kitap olduğunu belirteyim. Hemen neler var bakalım istiyorum: Kısacık bu sorgu hikayesinde bizler hep beraber yaşanan gerilimlere, yoksulların yaşamına ve zenginlerin nasıl bunca zengin olduklarını sorgularız. Hadi günümüze odaklanalım. Hiçbir emek ve çaba sarf etmeden zengin olabilen ve bunu görgüsüzce sergileyen ve hiçbir vasfı olmayan insanlar, bunları sanki bir şey yapıyor gibi destekleyenler, benim aklıma o meşhur, o en anlamlı sözlerden birini getiriyor: Herkesin bir derdi var, kiminin ekmeği bayat kiminin pırlantası küçük. İşte tam olarak böyle bir eser. Özellikle din eleştirisi altında dinden geçinenlere adeta ‘giydirdiği’ ve din diye insanların neler yaptıklarını eleştirmekten de eksik kalmıyor yazar. Bu benim çok üzüldüğüm bir mesele aslında. Çünkü bunu hava cıva için yapmayan, gerçekten yapan, Arapça söz duysa dua zanneden insanlarımız var. Ne yazık ki var. Aşağılamıyorum, ne haddime? Yaşanan durumu aktarmaya çabalıyorum. Ukleyova, bizim konuk olduğumuz belde. Adeta bir çukurun içinde bulunuyor. Etrafında fabrika ve tren yolları var. Bir de insanlar sıtmadan dolayı dertli. Evler bile çok az. Böyle bir eserde karakterleri de verelim. Grigori, bir ev sahibi ve ticaretle uğraşıyor. 2 oğlu var. Büyük olan Anisim, polis teşkilatında. Küçük olan Stephan ise babasına yardım ediyor, zayıf ve duyma engelli bir karakter. Aksinya ise onun eşi ve babasının işlerine de o yardımcı oluyor. Finali ise benim üzüldüğüm, işin içine para girince birilerinin ne kadar korkunç olabileceğini gösteren, para hırsı ve tamahın nelere sebep olabileceğini gösteren türde bir öykü. Dilerim ki insanlık yerine parayı seçen, paraya tapanlar bir gün ona muhtaç duruma düşsünler. Lütfen! Not: Çalışan insanlar, bir işe emek harcayanlar o emeğinin karşılığını mutlaka almalıdırlar. Ben işçi olursam emeğimin karşılığını almalıyım, işveren olursam emekçilerime emeğinin karşılığını vermeliyim. Eğer vermezsem, sonra arabesk edebiyat yapıp kimse iş beğenmiyor diye zırlayanlardan olmamalıyım. Ayrıca bunun devlet eliyle güçlü biçimde denetlenmesi de gereklidir. Yıllardır sesimizi duyurmaya çabalıyor, büyük şehirler için asgari ücretin bile farklı olması gerektiğini savunuyor, belirli saatin üstünde çalışanlara asgari ücreti layık görenlerin denetlenmesi gerektiği konusunda adeta yalvarıyorum. Ne mi oluyor? Tek kalıyorum. Maalesef bu durum değişmiyor ve kimse samimi değil. Hoş, size layık aslında böyle kalın sefil olun dediğim de oluyor ama yok arkadaş, ben dayanamıyorum genel olarak bunları söylemem şart benim. Kurunun yanında yaş yanmasın artık diyedir tüm çabam. Bir gün bunların karşılığını mutlaka alırız. Not 2: Bir gün gerçek anlamda zengin olursam eğer, bu, yanımdaki insanlara doğru paraları verdiğim içindir, emeklerimden çaldıkları için değildir. İnsanları sömürdüğümü, insanların emeklerini çaldığımı duyarsanız gelin yüzüme tükürün. Dava açarsam en aşağılık insan benim. Bu kadar da net konuşuyorum. Çünkü ben dürüstlüğün ve iyiliğin her zaman uzun vadede kazanacağına inanıyorum ve inanmaya devam edeceğim. İyilik bir gün kazandığında kötülük her gün kaybetmeye mahkum olacak! Siz de fark ettiniz değil mi ne kadar dolmuşum. Olsun, böyle net olmalı insan. Böyle olmayınca iyi olmuyor. Şimdi incelememizi tamamlayacağız. Yazara katılmadığım ve karşı çıkacağım tek nokta ise ailenizin sizi nasıl yetiştirdiği sizin de nasıl biri olduğunu belirleyecek kısmıdır. Bu konuda bir bilgim olmadığı için bir fikrim de yok tabi. Ancak ben bu görüşe katılamayacağım yetişmem ve yetiştirildiğim yer nedeniyle. Bir de önemlisi kime ‘Aile’ dediğiniz bir noktada. Bakalım. En önemli husussa, hikaye bitince daha fazlası olabilirdi, bir roman çıkabilirdi düşüncesi ama bundan şu kadar eminim ki eğer bu bir roman olsaydı bu kadar etkili olmaz, pek çok sıkıcı sahnesiyle bu etkiyi veremezdi. Bunun da mutlaka altını çizmek gerek. Son olarak bir diğer konu da paranın insanı güçlü hissettirdiği ancak kendini parayla güçlü hissedenlere kızgın bir sesin yetebileceği yönünde. Evet sadece kızgın bir ses, para sayesinde ‘Benim’ diyenleri korkutacak kadar güçlüdür. Bu da bir insanı imparatorluktan kanalizasyon seviyesine düşürebilir. Yazara, bunu da kattığı için ve bunu bir kadın elinden yaptığı için 2 kere teşekkür ediyorum. Şimdi diğer incelemelerimizi ekleyerek tamamlayalım. Sonra içerikleri de vererek incelememizi tamamlayacağız: #14671959 #14667899 #81738021 #129444469 #129450752 #129474166 #129497166 #129521865 #216335069 #240783370 #241077353 #241232559 #241468799 Kitaplar ve içeriklerine yönelik eklentimiz ise şu şekilde: Altıncı Koğuş Aşk Üzerine -Kılıflı Adam -Bektaşiüzümü -Aşk Üzerine Avda Trajedi (Kırmızı Entarili Kız) Ayı (Tek Perdelik Dokuz Oyun) -Şehir Yolunda -Tütünün Zararları -Kuğunun Şarkısı (Kalkhas) -Ayı -Evlenme Teklifi -Düğün -Tatyana Repina -Zoraki Trajedi Aktörü (Yazlıkçının Yaşamı) -Yıldönümü Bozkır (Step) Büyük Oyunlar -İvanov -Orman Cini -Vanya Dayı -Martı -Üç Kız Kardeş -Vişne Bahçesi Çukurda Kaştanka (Marangozun Köpeği) Korkulu Gece - Korkunç Bir Gece -Korkulu Gece -Edebiyat Öğretmeni -Aile Reisi -Okuma -Çare -Koca -Grişa -Köpekli Kadın -Şişko ile Sıska -Gerekli Önlemler -Hayırlı Sonuç -Düşmanlar -Tanıdık Erkek -Pis Yumurcak Köylüler (Mujikler) Martı Üç Yıl Vanya Dayı Vişne Bahçesi Hepimize iyi okumalar dilerim..

ÇukurdaAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,029 okunma

355 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak