Gönderi

➤Çiçeğin yapraklarındaki uyum, ölçü ve dengeye dikkat ettiğimizde her bir parçaya hakkının verildiğini, gücünün üzerinde veya altında bir işlev yüklenmediğini, onun ölçülü ve adaletli bir yaratımın sonucu olduğunu görürüz. Çiçeğin içerisindeki işleyiş sistemini incelediğimizde, ince ve hassas ayarlara özenle dikkat edilmiş olduğunu anlarız. Her yerde vardır bu ince ayarlar, bu hassas ölçüler. Bu tür yaygın sahnelerden varlıkları yaratanın ''denge, ölçü, adalet ve hakkaniyet'' kavramlarını önemsediği neticesine varırız. Yaratıcının adil olduğunu, yalnızca çiçeğin yapraklarında değil, tabiatın herhangi bir parçasından, herhangi bir köşesinden rahatlıkla çıkarabiliriz. ➤Kainatın her karışı ölçü ve denge üzerinedir. Güneşle dünya arasındaki mesafenin harikulade ölçüsünü düşünelim mesela. Bu kimsenin elinde olmayan, kimse tarafından azaltılmayan ve arttırılmayan, insanın maruz kaldığı bir ölçüdür ve mükemmeldir. Havadaki gaz miktarları ölçüyledir. Dünyadaki su oranı ölçüyledir. Yaratıcı, ölçülere daima ve fevkalade dikkat eder. Ölçüye riayet etmesi yaratıcının adaletli olduğunu da gösterir. Kanunlar varlıklara çizilmiş ilahi sınırlardır. ➤Adalet, eserleriyle her yerde görünen bir kavramdır. Evrende bunun bir istinası varsa o da insandır. İnsan yaşamı adaletin tam ve eksiksiz olarak ortaya çıkmadığı tek sahadır. Kâinattaki düzene ve kurallara aykırı davranabilen istisna varlık olan insan, kuralları bazen değil defalarca ihlal eder. O, evrenin kural dinlemeyen asi çocuğudur. Çölleşeme, küresel ısınma, açlıktan ölenler, doğanın dengesini bozanlar vesaire hepsi insanın marifetidir. İnsan, kendi fıtratını bozabilir, hatta kendisine gönderilmiş kutsal mesajları bozabilir ve bozmuştur da. Sosyal alanda bir dengesizlik varsa sorumlusu insandır. Coğrafi olarak bir kriz varsa faturası insanındır. Yetkilerin büyüklüğü oranında sorumlulukları da suçları da büyüktür insanın. Değil ince ayarları, en kırmız çizgileri bile sürekli ihlal ettiği halde nasıl olur da yaptıkları karşısında sorumlu tutulmaz insan? ➤Tarih içerisinde nice acımasız ve zalim insan, hiçbir sıkıntıya ve hastalığa maruz kalmadan, yaptığı kötülükler yanına kar kalmış bir şekilde dünya yaşamından ayrılmıştır. Nice zavallı ve ezilmiş insan da gün yüzü görmeden yaşam sahnesinden çekilmiştir. İlahi adaletin tam manasıyla tecelli etmesi için yeniden dirilişe ve insanın inceden inceye mahkemeye edilmesine elbette gerek vardır. Şerlilerin yeterli ceza görmeden, hayırlıların uygun karşılık almadan gittikleri böyle bir sistem tasavvuru hatalıdır, tutarsızdır, adaletsizdir. En hayırlı insanları hiçbir iyi iş yapmamış gibi, en kötü insanları hiçbir kötülük yapmamış gibi yokluğa göndermek haksızlıktır. Şerlilerin yeterli bir ceza görmeden, hayırlıların uygun bir karşılık almadan gittikleri böyle bir sistem tasavvuru hatalıdır, tutarsızdır, adaletsizdir. En hayırlı insanları hiçbir iyi iş yapmamış gibi, en kötü insanları hiçbir kötülük yapmamış gibi yokluğa göndermek haksızlıktır. ➤Dünyada öyle ağır hadiseler yaşanmakta, öyle suçlar işlenmektedir ki kimi yerlerde bütün kuvvetiyle "Yaşasın Cehennem!" sesi yankılanmaktadır. Cehennem lüzumsuz ve gereksiz bir yer değildir. Orada insanın insana yaptığı zulümlere karşı olan ilahi gazap ve dolayısıyla ilahi adalet tecelli edecektir. Mazlumların haklarının teslim edilmesi, zalimlerin de müstahak oldukları cezaya uğramaları, adalet duygusuna sahip olan herkesi hoşnut eder. Hakların dağıtılmasından ve müstahakların hak ettiği cezayı tatmasından vicdan sahibi bir insan rahatsızlık duyar mı? Adil yaratıcının mazlumların hakkını zalimlerden aldığı, iyileri kötülerin şerrinden kurtardığı ve herkese müstahak olduğu karşılığı verdiği bu sistemde, ilahi adaletin mükemmelliği yeniden, bir kez daha ortaya çıkmış olacaktır. Mazlumlar ilahi huzurda zalimlerin yakalarından tutup intikamlarını onlardan tastamam alacaklardır. Büyük mahkemenin varlığına olan inanç, kişiyi dünyada yerli yersiz herkesle sürekli hesaplaşarak yaşamak gibi büyük bir yükten de kurtarır. Ahirette bütün gerçeklerin ortaya çıkacağına olan güven, haksızlığa uğramış insanın kalbine inen bir sekinedir. Günü gelince her şeyin bütün çıplaklığıyla meydana döküleceğini bilmek, hakları çiğnenmiş ve derdini anlatamamış insanlar için ne büyük bir nimet ve eşsiz bir saadettir. Öteki hayat yok demek -haşa- Allah adil değildir de demektir.
Sayfa 38 - Hayy KitapKitabı okuyor
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.