Gönderi

312 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Merhaba. Bu ay bir diğer okuduğum eser, Nikolay Leskov'un Büyülü Gezgin'i oldu. 7 öykü ve Walter Benjamin'in özenle hazırlamış olduğu bir sonsöz bulunuyor. Benjamin, sonsöz'de hikâye anlatıcılığının önemini vurgular. Binyıllar boyunca anlatıla gelen hikâyelerin artık kaybolmaya yüz tuttuğunu, ilginin azaldığından bahseder. Hikâye anlatıcısının yeteneği için hayatı ve saygınlığıdır der Walter. Leskov'a ve hikâye anlatılıcılığınına dair bilgiler verir. Anlatıcı, hikâyelerini masalsı bir anlatımla süsler. İlk hikâye, hayatında yaşamış olduğu ilginç, ürpertici tecrübelerini anlatarak destansı bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Bu öykü, kitabın en uzun hikâyesidir. Başına gelmeyen kalmayan bir at yetiştiricisinin yaşamı anlatılır bir anlatıcı tarafından. En beğendiğim üç öykü oldu. Walter Benjamin'in hikâye anlatıcılığı ve yazar üzerine yazdığı gözlemlerini de ayrıca faydalı buldum. ~Büyülü Gezgin ~Aptalcık ~Aleksandrit Mistik Aydınlanmada Doğa Gerçeği ~Sonsöz Olarak: Walter Benjamin, "Hikâye Anlatıcısı Nikolay Leskov'un Eseri Üzerine Gözlemler" #kitapalıntıları : -Bazen böylelerini görünce insanın içini acıma duygusu sarar; zavallıyı bakarsın, canı uçmak ister gibidir, neylesin kanatları yok.. -Kimi aptal saymamız gerekir? Bunu herkes biliyormuş gibi görünüyor ya, bundan kimin ne anladığı üzerine bir karşılaştırma yapsak, herkesin aptallığı farklı anladığı ortaya çıkar. Her sözcüğün anlamının ayrıntılı olarak açıklandığı bilimsel bir sözlükte aptal sözcüğünün karşılı şöyle veriliyor; Kıt akıllı, budala, sağduyudan yoksun, kılsız, maskara... Bu ifadeleri doğrulamak için verilen örnekler de şöyle: "O aptaldı, her zaman aptal kalacak." Aptalcağız, aptal sözcüğünün yumuşak biçimde ifade edilmesidir. Bu açıklamadan daha iyisini aramamıza da gerek yok. Oysa insan hayatta bu lakapta öyle aptallarla ya da aptalcıklarla karşılaşıyor ki, bu tiplere ne akılsız, ne budala, ne maskara diyebiliriz... İlgi çekici insanlardır. *Hikâye, piramitlerin odacıklarında havayla temas etmeden binyıllarca kalıp çimlenme gücünü bugüne kadar korumuş tohumlara benzer. *Hikâye anlatmak zaten hep hikâyeleri aktarmak sanatı ola gelmiştir ve bu da hikâyelere akılda tutulması için kaybolmaktadır. Kaybolmaktadır, çünkü artık, bir yandan hikâyeler dinlenirken bir yandan da kumaş dokunmamakta, ip eğrilmemektedir. Dinleyen kendini ne kadar unutursa dinlediği de aklına o kadar derin kazınır... *Onun yeteneği: hayatıdır, saygınlığı: bütün hayatını anlatbilmesidir. Anlatıcı, hayatının fitilini anlatısının uysal alevine tutup tamamen yanmaya bırakabilen adamdır. Leskov'da olsun, Hauff'ta, Poe'da ve ya Stevenson'da olsun anlatıcıyı saran o kıyas kabul etmez hava buradan ileri gelir. Anlatıcı, şahsında adil adamın kendi kendisiyle karşılaştığı figürdür.
Büyülü Gezgin
Büyülü GezginNikolay Leskov · Everest · 201565 okunma
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.