Gönderi

Şam'daki en ünlü muvelleh Yusuf el-Kaminî hakkında Zehebî (ö. 748/1348) şunları söylemektedir: "Dımaşk'ta meşhur bir şeyhtir. İnsanların onun hakkında hüsnü itikatları vardı. Şeytanların sığınakları olan kamînlerde (külhan) ve mezbeleliklerde barınırdı. Yerlerde sürünen elbiseler giyer, idrarı üzerine bulaştırır, yalın ayak yürür ve yürüyüşünde yalpalardı. Elbisesinin eteği uzun ve başı açıktı. Uzun sükûtları vardı. Mehabet ve veleh sahibi idi. Nureddin'in hamamının kamîninde barınırdı."¹¹³ Zehebî dışındaki diğer kaynaklar da onun, necasetlerin üzerinde oturan, kirli pasaklı elbiseler giyen, pisliklerden temizlenmeyen, namaz kılmayan, oruç tutmayan bir kişi olduğunu vurgulamaktadır.¹¹⁴ Dönemin Şam'da ikamet eden bir diğer ünlü muvellehi İbrahim b. Said eş-Şağûrî'dir. O da kaynaklarda namaz kılmayan, oruç tutmayan, temizlik alışkanlığı olmayan biri olarak tanıtılır.¹¹⁵ Hatta İbn Kesir namazı terk ettiği ve pislikleri karıştırdığı için, İbn Teymiyye'nin ondan tevbe etmesini istediğini ve fiili olarak onu darb ettiğini zikretmektedir.¹¹⁶ Muvelleh Ali el-Kürdî için zikredilenler de benzer şekildedir. O da kaynaklarda, şer'î hükümleri umursamayan, yalın ayak dolaşan biri olarak yansıtılır.¹¹⁷ Onunla ŞAm'da bir camide karşılaşan Safiyüddin İbn Ebi'l-Mansur, onun azametli bir yapısı olduğunu, kafasında ilginç bir başlık bulunduğunu zikretmektedir.¹¹⁸ Süleyman et-Türkmânî el-Muvelleh de üzerinde pis elbiseler bulunan, yine şer'î hükümleri umursamayan, az konuşan, sokak köpekleriyle beraber yaşayan biri olarak tanıtılmaktadır.¹¹⁹ ¹¹³ ez-Zehebî, Tarîhu'l-İslam, sene: 651-660, s. 329-330. ¹¹⁴ el-Aynî, Ikdu'l-Cumân, c. I, s. 226-227; İbn Ebi'l-Mansûr, Risâle, s. 14-15; Ebu'l-Abbas Şihabuddin Ahmed b. Yahya b. Fazlullah el-Ömerî, Mesâliku'l-Ebsâr fî Memâliki'l-Emsâr: Tavâifu'l-Fukârâ es-Sûfîyye, tah. Besam Muhammed Barûd, (Abu Dabi: el-Mecmau's-Sekafî, 2001), c. VIII, s. 242-243. Bu tasvirler müelliflerin, onun bir evliya olduğunu kabul etmesini zorlaştırmaktadır. İbn Kesir onun keşf ve kerametleri zikredilse de bunlar hezeyean ehlinin hurafeleridir der ve benzer şeylerin mecnun ve muvellehlerden naklediliğini dile getirerek bunların evliyadan sayılmaması gerektiğine işaret eder. Bkz. İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, c. IX, s. 185. ¹¹⁵ ez-Zehebî, el-İber, c. III, s. 343; İbn Kesîr, el-Biadâye ve'n-Nihâye, c. IX, s. 185; Ebu'l-Felah Abdulhay b. Ahmed. Muhammed İbnu'l-İmâd, Şezerâtu'z-Zeheb fî Ahbâri men Zeheb, (Beyrut: Dâru İhyai't-Turasi'l-Arabi, t.y.), c. V, s. 366. ¹¹⁶ İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, c. IX, s. 370. ¹¹⁷ Ebû Şâme, Terâcim, s. 146; Muhammed b. Şakir b. Ahmed ed-Dımaşkî el-Kutubî, Uyûnu't-Tevârîh, Süleymaniye Kitaplığı, Karaçelebizade: 4439, Vr. 68a; İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâyei c. VIII, s. 617. ¹¹⁸ İbn Ebi'l-Mansûr, Risâle, s. 14-15. ¹¹⁹ ez-Zehebî, el-İber, c. IV, s. 39; İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, c. IX, s. 321-322; İbn Tağriberdî, el-Menhel, c. VI, s. 61; eş-Birzâlî, Tarîh, c. II, s. 219b-220a.
Sayfa 79 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
·
120 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.