Gönderi

Kim bu?
Birdenbire Frodo, duvar kenarında gölgede oturmakta olan tuhaf, yıpranmış görünüşlü bir adamın da hobbitlerin konuşmalarını dikkatle dinlemekte olduğunu fark etti. Adamın önünde kapaklı büyük bir içki maşrapası vardı ve garip bir tarzda oyulmuş uzun saplı bir pipo içiyordu. Bacaklarını, yumuşak deriden yapılmış ve ayaklarına tam uyan, fakat artık eskimiş ve bir de çamura batmış olan uzun çizmeleri görünecek şekilde ileri doğru uzatmıştı. Yolculuk lekeleri taşıyan, ağır, koyu yeşil pelerinine sıkı sıkı sarınmış ve odanın sıcaklığına rağmen kukuletasını da başına çekip yüzünü gölgeler içinde bırakmıştı; fakat hobbitleri izlerken, gözlerinin pırıltısı seçilebiliyordu. "Bu kim?" diye ilk fırsatta Bay Kaymakpürüzü'ne sordu Frodo fısıltıyla. "Onu takdim ettiğini sanmıyorum." "O mu?" dedi hancı, o da fısıltıyla, başını çevirmeden gözüyle işaret ederek. "Tam olarak bilmiyorum. Gezginlerden biri o biz onlara Kolcu deriz. Çok az konuşur: Gerçi eşi görülmemiş hikayeler anlattığı da olur ama aklına eserse. Bir ay hatta bir yıl yok olur ortadan, sonra yeniden mantar gibi biti verir. Geçen bahar sık sık geldi gitti; fakat son zamanlarda pek görünmüyordu. Asıl adını hiç duymuşluğum yok: Ancak buralarda Yolgezer denir ona. O uzun bacaklarıyla rüzgar gibi yürüyüp gider; gelgellim, nereye koşturduğunu da kimseye anlatmaz. Fakat, Doğu ile Batı'ya akıl sır ermez diye bir laf vardır bizim Bree'de, söz meclisten dışarı, kastettiklerimiz de Kolcular ile Shire'lılardır. Onu sormanız çok garip." Fakat tam o sırada Bay Kaymakpürüzü müşterilerinin biraz daha bira istemeleri nedeniyle Frodo'nun yanından ayrıldığı için, son söylediği söze bir açıklık getirmedi.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.