Gönderi

464 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Linwood Barclay'den 3. kitabımı okudum. Vedaya Zaman Yok, okuduğum diğer Barclay kitaplarına göre sadece bir tık arkadan geliyor diyebilirim. Yazar, psikolojik gerilim (PG) türünün en azından kendi kulvarında kullandığı klişelerini burada da önümüze sürüyor. Kaza, Issız Ev ve Vedaya Zaman Yok kitaplarında muamma belki bir çok PG kitaplarında olmayan bir kurgu ile karşımıza çıkıyor. Bu türün en çok duyulan isimlerinden olan Harlan Coben'in netflix'teki dizi versiyonlarındaki konuları düşününce Coben ve Barclay sanki aynı mahalledenmiş gibi geliyor bana. İkisi de entrika seviyor anladığım kadarıyla. Coben okumadığım için onu bilemiyorum, ancak Barclay'de gerçekten merak duygusunu doğru yerlerden kaşıyan güzel bir ana muamma bulunuyor her defasında. Bu sefer 14 yaşındaki cynthia, erkek arkadaşıyla uygunsuz şekilde yakalanınca anne ve babasıyla büyük bir kavga ediyor, ardından da öfkeyle odasına gidip sabaha dek uyuyor. sabah kalktığında annesi babası ve erkek kardeşi ortada yok. Umursamadan okula gidiyor ve bu arada öfkesi yatışmaya başlıyor. Eve geri dönerken tek istediği ailesini görmek... ama hiç birini bulamıyor Cynthia. 25 sene boyunca da bulamıyor. Bu fikir hem ilginç hem de güzel. Psikolojik olarak sıradışı olmayan, ama olağan yapısının içerisinde çok da yüzeysel kaçmayan ve yazarın bir çeşit imzası gibi duran bu derinlikten uzak ama sığ olmayı da seçmeyen tarzla Barclay kitabın sonuna dek okurun ilgisini çok doğru şekilde ayakta tutuyor. Üç kitapta da bol bol karakter var. Üç kitapta da suç herkesin hayatına öyle ya da böyle temas etmiş oluyor. Üç kitapta da aile olmak duygusu önemseniyor, ön plâna çıkarılıyor. Üç kitapta da bedeller ödenmiş olsa da iyileşmek, yaraların kapanması için mücadele etmek yaşamanın bir parçası. Barclay karakterlerini dünyanın en acımasız yerlerinde yokluğa ve hiçliğe bırakmıyor. Barclay okurken artık ilgi çekici bir kurgunun, kalabalık bir kitap ahalisinin beni beklediğini bilerek okumayı bekliyorum (Psikoz kitabını almam şart). Yazarın hakkını yememek gerek: Wulf Dorn gibi yazarlar Barclay'in oldukça altında kalıyor (Dorn'un Psikiyatrist kitabının dört dörtlük olması ayrı birnokta). Ancak Barclay, edebiyat anlamında her ne kadar kendi öykü mekânını yaratıp karakterlerini bu mekânlara maharetle yerleştirse de edebiyat lezzeti anlamında Katzenbach'ın çok altında. Ya da bu yazarlar derinlikli, veya sığ kalmış nice yerlerde kendi yürüyüş alanlarını bulmuş başka başka yazarlar. Barclay'in olumsuz sayılabilecek ama yine de yazarın bir şekilde başarıyla çözdüğü sorunlardan birisi de kitabın final kısmının açıklamalar silsilesine dönüşmesi. Üç kitapta da fazla açıklama var, ama bu kaçınılmaz çünkü o kadar karakter ve o kadar olay var ki. Barclay PG türünün klişelerine uymak adına açıklanmamış nokta, bilinmedik şey bırakmamak istiyor. Bu da elbette, hayır, dünyada kötü şeyler olsa bile güvendeyiz, her şey bilinebilir, öğrenilebilir, suçlular cezalarını bulabilir diyerek bir konfor satışı yapıyor diyebiliriz. Diğer kitaplarında ve keşke bu kitabında da yazar bazı muammaları karanlıkta bıraksa ve bizleri okumanın konforunda az da olsa huzursuz etmeyi seçseydi. Ama yok, hayır; Barclay bunu yapmıyor. Üç kitabı düşünerek söyleyecek olursam; öncelikle Kaza, ardından Issız Ev ve son olarak da bu kitabı öneririm. İyi okumalar. Bu arada...çeviri ile ilgili çok olumlu şeyler söylemem zor. Lanet olsun'lar bu kitapta da bitmek bilmedi.
Vedaya Zaman Yok
Vedaya Zaman YokLinwood Barclay · Artemis Yayınları · 2018377 okunma
·
345 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.