Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
...ben, hiç kimse idim.
Ölümü düşünmek ve dua etmek. Buna halen ihtiyaç duyanlar var ve çanlar onlar için çalıyor. Benim artık böyle bir ihtiyacım yok çünkü her an ölüyorum ve yeniden doğuyorum, hiçbir şey hatırlamaksızın, bütünüyle yaşıyorum; kendi içimde değil ama dışarıdaki her şeyin içinde. Hiç kaç kişi veya kaç kişiliğiniz olduğunu düşündünüz mü? Veyahut hayattaki siz gerçek siz misiniz yoksa duygu ve düşünceleri çevreye göre şekillenen -başkalarına göre yaşayan, duygularını ifade eden ya da baskılayan- benliğini kaybetmiş birer kimliksiz insan mıyız? İşte bu kitapta kimlik karmaşası yaşayan, benlik algısını yitirmesi ile kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı iç çatışmalar sonucunda yaşadığı nerdeyse şizofreniye varan bu ruhsal girdaptan kendi çabalarıyla kurtulma, hayata bir anlam bulma yolundaki bir adamın duygu ve düşüncelerini içeren sayıklamaları okuyoruz. İnsanların aslında birbirlerini nasıl tanımlıyorsa -yani kafasında ne isek- o kimlikle yaşıyor olduğumuz gerçeğini bizlere anlatmaya çalışıyor. - "Gibi" görüldüğüm her hâl, ruhumun özgürlüğünü tehdit ediyor. Varoluşçuluk felsefesini seviyorsanız. Bu kitabı da seveceksinizdir. Bunun yanında çok derin felsefi cümleler olmamakla birlikte insanı düşünmeye sevk eden bazı güzel detaylar var. Bazı cümleler ise ergenlik psikolojisi seviyesinde kalmış, maalesef. Öz itibariyle kendinin farkında olmanın aslında çok tehlikeli olduğunu görüyoruz. - "Kendini ayırt etmek ölüme eşdeğerdir." Hepimiz, hiçbir şeyiz, hiçbir şey ise her şeydir. ❝
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
❞ Yalnızdım. Tüm dünyada bir başıma. Kendi içimde de yalnız. Ve hayat isimler hakkında bir şey bilmez.
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · İthaki Yayınları · 20214,123 okunma
·
80 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.