Suç: Eşini aldatmak
Suçlu: Şadan
Suçlunun Savunması:
“Yaratılıştan çapkınım. Bir kadınla, iki kadınla doymam. Meşru olanından gayrimeşruları daha tatlı geliyor. Fakat karımı da seviyorum.”
Suçlu Şadan’ın savunması elbette mantıksız ve geçersiz. Fakat suçlu, suçunu asla kabul etmez, etse de birçok bahane sunar. Kitabın baş karakterinin de karısını aldatmak için “kendince haklı” birçok gerekçesi var. Çünkü Şadan bir suç işleyecek, yanlış olduğunu adı gibi bildiği bir kabahat işleyecek. Bu durumda insanlar, kendisini haklı çıkarmak için türlü bahanelere başvurur. Başvurur başvurmasına ama bunların hiçbirinin doğruyu yansıtmadığını, gerçekler yüzüne tokat gibi çarptığında anlar insanoğlu.
Yaptığımız hatanın büyüklüğünü gerçekten sadece bize yapılınca mı anlamamız gereklidir? Maalesef çoğu zaman bu gerçek değişmiyor. Başımıza gelmedikçe bir kabahatin büyüklüğünü tam anlamıyla asla anlayamıyoruz.
Yazar, o dönemde normalleşmeye başladığını gördüğü ahlaksızlığı, erkeklerin karısını aldatmasının basitleşmesini; ahlak savunuculuğu yaparak değil, bunu savunan Şadan’ın bakış açısıyla, onun ağzından anlatmış. Erkek aldattığında “elinin kiri”; kadın aldattığında ise “namussuz” yaftasının yapıştırılmasını esaslı cümlelerle anlatmış Hüseyin Rahmi Gürpınar. Ahlaksızlığın sıradanlaştığında oluşacak tehlikeyi bizzat bunu yapanların zihniyle yazmış.
Konusu “eşini çevresinde gördüğü herkesle aldatan bir erkeğin romanı” olarak klişe, sıradan gözüken bir kitabın yazarın kuvvetli anlatımıyla üst seviyeye çıkarak başarılı bir eser olarak somutlaşmasının net bir örneği 
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür . Şadan’a ne kadar kızarsak kızalım, düştüğü durumun bedbahtlığını kendisi de anladığında; kendisine üzüldüğü kadar biz de ona ve şu anki yaşadığımız ahlaksızlıkların sıradanlaşmasına üzüleceğiz…
·
368 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.