Gönderi

Şu an İhya okuduğum için inceleme dikkatimi çekti.İncelemeye hak vermekle birlikte kalbimizin de mutmain olması adına...peki İmam Gazali ve ehli sünnet vb. eserlerine karşı bakış açımız nasıl olmalı? maksatlı sizlerle de paylaşmak istedim. 📌 İmam Gazali'nin İhya-u Ulumuddin adlı eserinde neden zayıf veya mevzu hadis var? Değerli kardeşimiz, İhya-u Ulumiddin,bir irşat kitabıdır. Hadis âlimlerine göre, İslam ahkâmıyla ilgili hadislerin sahih olması gerekir.Ancak amellerin faziletleriyle ilgili olan hadisler zayıf da olabilir.İmam Ahmed b.Hanbel bu konuda şunları söylüyor: "Biz ahkâmla ilgili hadisleri kaydederken elimizi sıkı tutar, sık dokuruz.Amellerin faziletleriyle ilgili olunca, ellerimizi biraz gevşek tutarız." Bu sebeple,İhya hadislerinin zafiyetini bahane ederek İmam Gazali’ye hücum edenler çok büyük bir yanlışlık içindedir.Sadece İhya’da değil,İmam Rabbanî’nin Mektubat'ında,Abdülkadir Geylanî’nin Gunye'sinde,Tefsirlerde, Risale-i Nur’da bu tür zayıf hadisler vardır ve bu husus,hiçbir zaman bu eserlerin kıymetini düşürmez. Kütüb-ü Site de bile zayıf hadislere yer verilmişken,bu tür hüküm koymayan irşat kitaplarında bu çeşit hadislerin varlığı normal karşılanmalıdır.Kaldı ki, Aliyu’l-Kari, Aclunî Ve Bediüzzaman’ın da ifade ettiği gibi, her zayıf hadisin manası da yanlıştır, demek değildir. Hatta aynı metni ihtiva eden hadislerden biri -senedinden dolayı- zayıf kabul edilirken, diğer varyantı sahih kabul edilmektedir. Bir müctehit, eserine aldığı ve ondan hüküm çıkardığı bir hadisi, o konuda geçerli kabul ediyor demektir.Bu açıdan İmam Gazali de eserine aldığı her hadise onay veriyor anlamına gelir.Başkasının o hadis hakkında fikir beyan etmesi, Gazali'nin hadis ile ilgili içtihadını yok etmez. Ayrıca İmam Gazali gibi bir müçtehit eserine uydurma bir rivayeti asla almaz. Kaynak : sorularlaislamiyet.com/imam-gazalinin-... 📌 Kaynak belirtilmemesi yayın eviyle de alakalı olabilir.Zayıfsa da zayıf diye belirten de var.Fakat okuduğum başka bir alimin kitabında kaynak hiç yoktu okurken aynı hissiyat oluşmuştu ama böyle bakarsak rahat ederiz inşallah.
Kübra

Kübra

@Kubrasadik
·
1ay
Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla Yüceliğini anlamada kalp ve hâtırların şaştığı, nurlarının doğuşundan göz ve bakışların dehşete kapıldığı, gönüllerde gizleneni bilen, hükümranlığını bir vezir veya ortakla yürütmekten müstağni olan, kalpleri evirip çeviren, günahları bağışlayan, ayıpları örten, sıkıntıları gideren Allah'a hamdolsun! Diyerek, Gazzâlî'nin kitaba girişi ile başlangıç yapmak isterim. Kendisinden son derece istifade ettiğim, her kitabını okuyuşumda üzerimde bin bereket ile kalktığım, pek kıymet verdiğim şahsiyetin gene kıymetli bir eseri.. İnsanın bilen, kavrayan ve irfan sahibi olan tarafı; hitap edilen, ceza ve mükafât gören, ikaz edilen ve sorumlu tutulan, insanı en şerefli kılan tarafını hem cismani hem de ruhî yönleri ile ve onların da pek çok nitelikleri ele alınarak en temiz dille izahlanmış. Gazzâlî eserlerinde alışık olduğumuz üzere kitap başlıklar halinde ilerliyor ve her başlıkta ele alınan konu yoğun ayet, hadis ve kıssalar ile delilleniyor. Bu kadar yoğun hadis ve kıssa barındıran bu kitapta tek bir dipnot ve kaynak olmaması dikkatimi çekti, beni ziyadesiyle rahatsız etti. Diğer yayınların basımında da hal böyle değildir diye umuyorum.. Verilen örneklerde Peygamberlerin kıssalarından ilk defa duyduğum olayları araştırmak istedim ancak kaynak olmaması işimi bi hayli zorlaştırdı. Bu hâli pek hoş bulmadım ve bu özensizliği de yakıştıramadım! Kaynak konusunda titiz ve hassas olunması şarttır efendim. Delil ve kaynak konusunda bu kadar titiz olunan dinin mensupları olarak, böylesi bir özensizlik yakışık kalmaz. Hülâsa; ziyadesiyle istifade ettiğim, yazara daha da muhabbetimin kabardığı bereketli bir eser. Hevâ ve kötü niteliklerden arınmış bir kalp sahibi olmamız temennisi ile..
·
300 görüntüleme
Məhəmməd okurunun profil resmi
Bir tek "İmam Gazali gibi bir müçtehit eserine uydurma bir rivayeti asla almaz" kısmında hemfikir değilim. Sizde benim gibi İhya okuyorsunuz, orada uydurma olan rivayetleri görmediniz mi hiç? Belki de dipnotlarla alakalı birşeydir bu. Zaten İmam Gazzâlî hadis ilmindeki zayıflığını kendi dile getiriyor ve kitabıma aldığım bütün hadisler sahih diye bir iddiasıda yok. İmam Gazzâlî
Ebu Talib El-Mekki
Ebu Talib El-Mekki
'ye beslediği hüsnü zan sebebiyle eserindeki hadisleri bire-bir İhya'sında da nakletmiştir.
Kübra okurunun profil resmi
Mühim bir noktaya değinmişsiniz, güzel izah etmişsiniz efendim, sağolun.  Ancak ben bu incelememde bundan ziyade, kaynak belirtmenin ehemmiyetine vurgu yapmak istemiştim. Nihayetinde kaynak belirtme ve dipnot buluşu islam alimleri tarafında gerçekleşti. Dini kitaplarda ise bu kıymetli buluştan mahrum, özensizlik durumuyla karşılaşmak benim bi hayli canımı sıktı.. Sizin değindiğiniz konuda ise, hadis ilminde hadis alimleri bir hadis için "sahih, hasen ve zayıf"  hükmünü neye istinaden verdikleri mevzuu ortaya giriyor. Hadisin oluşturduğu râvi zincirinde bulunan her kişinin hayatı ayrıtılı bir şekilde incelenir; Râvi hayatı boyunca hiç yalan söyledi mi, güvenirliği ne düzeyde? Unutkanlığı var mı, varsa ne düzeyde?  Dini hassasiyeti ne düzeyde? Gibi soruların cevapları tek tek incelenir. Bu oluşan râvi zincirindeki her birey, bu oluşan sorular konusunda güven oluşturdu ise, o hadis sahih kabul edilir. Şayet râvi, bu oluşan sorular konusunda bir olumsuzluk barındırıyorsa, o hadis hasen veya olumsuzluk yoğunluğuna göre zayıf kabul edilir. Bilindiği üzere bazı hadisler; "falancının falancıdan, onun da falancıdan rivayet ettiğine göre..." şeklinde hadisler de belli oranda mevcut. Bilhassa bu gibi hadislerde bu bahsettiğim inceleme daha derin bir şekilde icrâ edilir. Haricen, islam alimleri tarafından da kabul edilen, sizin de değindiğiniz ehemmiyetli hususa katkıda bulunmak isterim: Zayıf hadisler, amel etmek konusunda bize (sevap yönünde) bir kazanç sağlayack ise, o hadise amel etmede bir beis yoktur. Zayıf hadis mantığınıza (buradaki mantık, elbette nefsani değil, elde tutulur nedenlere bağlı olur) zıt düşmeyecek şekilde ise, incelemesini yaptığım kitapta olduğu gibi, o hadisi zikretmekte bir beis yoktur. Alimlerin pek çoğu da bu mantık üzere hareket eder. Hadis ilimni az da olsa bilen kişiler, bu konuda bir kafa karışıklığı yaşamazlar diye düşünüyorum. Bilindiği üzere, Gazzâlî'nin çok çeşitli ve geniş okuyucuları var ve bu zayıf hadis konusunda da çokça tenkit almıştır. Tam da bu sebeple bu gibi konuların kitaplarda özet bir şekilde bahsedilmesi ve kaynakları muhakak belirtme durumu, okuyucuyu hataya düşmekten ciddi oranada men edebilir diye düşünüyorum. İncelememdeki serzenişim ve rahatsızlığım bu yöndeydi. Aktardığınız bilgiler ile incelemem bereket kazandı, sağolun, selamet içinde olun efendim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.