Gönderi

1088 syf.
·
Puan vermedi
İncelememe kitabın cismani özelliklerini anlatarak başlamak istiyorum; Türkiye Diyanet Vakfı’nın neşretmiş olduğu ansiklopedik formattaki ‘’Safahat’’ kitabı 4 ana bölümden oluşmaktadır; 1. Bölümde (Giriş Bölümü) Milli Şairimizin hayatı, eserleri, sanat anlayışı ve güzel ahlakı anlatılmıştır. 2. Bölümde 7 kitaptan oluşan (Birinci Kitap, İkinci Kitap/Süleymaniye Kürsüsünde, Üçüncü Kitap/Hakkın Sesleri, Dördüncü Kitap/Fatih Kürsüsünde, Beşinci Kitap/Hatıralar, Altıncı Kitap/Asım, Yedinci Kitap/Gölgeler) Safahat Külliyatı yer almaktadır. 3. Bölümde başta İstiklal Marşımız olmak üzere Safahat dışında kalmış şiirlerinden oluşan bir seçki yer almaktadır. 4. Ve son bölümde ise; bu nadide eserden faydalanmamızı kolaylaştıracak Rehber ve İndeks bulunmaktadır. Milletimizin destan yazdığı İstiklal Mücadelemizin başarısında şüphesiz, cephedeki kahramanlarımız kadar şiirleri, yazıları ve vaazlarıyla milli mücadelenin manevi ve fikri cephesini inşa ederek, milletimize moral, cesaret ve ümit aşılamış, istiklal ruhunun iliklerimize kadar işlemesini sağlamış bir halk kahramanı olan Mehmet Akif Ersoy her şeyden önce ‘’İnsan-ı Kamil’’dir. O, hadiselere inancının penceresinden bakmış ve buradan hareketle çözüm yolları önermiştir. Döneminin bazı aydınları gibi hastalıklara ‘’fildişi’’ kulelerden reçeteler yazmamıştır. Bana kalırsa yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve dava adamı, benzerine pek sık rastlanmayan, özü sözüne denk bir ahlak timsali abidevi şahsiyettir.. Sanatını inancının eline veren Mehmet Akif; fikirlerini, dertlerini, ümitlerini, heyecanlarını insanın ruhuna işleyen bir samimiyet ile adeta çığlık çığlığa haykırmıştır eserlerinde.. Onun hayata bakışının merkezinde İslam vardır. O; sanatını, cemiyeti daha ilerilere götürmek için vasıta yapmıştır. Fakat bunu yaparken de sanatından taviz vermediği gibi şiirini de kuru sloganlara alet etmemiştir. Şimdi sırada ‘’Safahat’’ın ne anlama geldiğini açıklamak var: ‘’Safahat’’ safhalar, devreler, dönemler ve görünüşler, manzaralar anlamlarına gelmekte olup kötülük, rezillik anlamına gelen ‘’sefahet’’ ile karıştırılmamalıdır. Safahat’ında Milli Şairimizin yaşadığı ve mücadele verdiği döneme dair gözlemleri yer almaktadır ve kendisi bu muhteşem eseri gayet mütevazi bir anlatımla ve hüzünle birlikte şu şekilde tanımlamıştır; ‘’safahatımda evet şiir arayan bulamaz yalnız bir yeri hakkında ‘’hazin işte bu.’’ der küfe? yok! hasta? değil! kahve? hayır. hangisi ya? üç buçuk nazma gömülmüş koca bir ömr-i heder!’’ Bu kitabın tam manasıyla anlanabilmesi için Milli Şairimizin detaylı bir biyografisinin okunmasını öneririm öncelikle; ve yaşadığı dönemde Yurdumuzun içinde bulunduğu hiç de umut vadetmeyen atmosferin daha iyi anlaşılabilmesi için de dönemi anlatan tarih kitaplarını şöyle bir karıştırmakta fayda olacağı kanısındayım.. Ve bir de yanınızda Osmanlıca bir sözlük bulundurmanız hiç de fena olmaz aslında.. Sahafat Türk Milleti’nin 19. asrın sonu ile 20. asrın başında yaşadıklarını; hissettiklerini, umutlarını, umutsuzluklarını, sitemlerini, serzenişlerini, şikayetlerini, hatta isyanları ve meydan okuyuşlarını buluruz.. Bu yönüyle Safahat, milletin ortak dilidir; ortak haykırışıdır.. Onu okuyan küçük bir çocuk, kelimeleri anlamasa bile onda Yüce Bir Milletin inleyişini hisseder, içine düştüğü yangın yerlerini dolaşır, acı tatlı nükteleri ile sokağımızda konuşan insanımızın seslerini duyar.. Bu açıdan değerlendirecek olursak; Safahat, hepimizin evinde bulunması ve yediden yetmişe her Türk vatandaşının okuması gereken çok kıymetli bir eserdir.. Okuyunuz; okunmasına vesile olunuz..!!
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.