Gönderi

Aşk
Aşk Ölüme varan bir yolculukta Hatırada kalan tek manzaradır. Birer birer yaşanan ve birer birer tükenen aşklar aslında büyük harfle başlayan Aşk’ın paydasına yazılırlar fakat bu bölme işlemi asla sonuçlanmaz. Matematiğin asla çözemeyeceği bir problem, mantığın simgeleştiremediği bir dildir. Aşk yalnızca sanatın atardamarıdır ki henüz yazılmamış bir roman, şiir, öykü, bestelenmemiş bir müzik parçası ve yapılmamış bir tablodur. Hiçbir heykeltıraşın yontamadığı mermer belki krom belki quarts. Aşk Ferhat’ın delemediği dağ, Mecnun’un aşamadığı çöldür. Aşk her ölümlünün yürekte buhar, gözde buğuyla yad ettiği tek manzaradır ki yaşanmamış kaç hayat, kaç bahar tılsımı gizler, bilinmez. Aşk nasıl özetlenebilir? Değil mi ki ‘Güzel olan hiçbir şey hülasa edilemez’ demiştir, P. Valery. Benim hatırladığım aşk manzarası ise hayatıma giren ve hepsini sağanak halinde sevmiş, tepeden tırnağa yağmurlarıyla ıslanmış olduğum kadınların, adlarını unutmuş olsam bile (mümkün mü?), kalbimde sızılarını en parlak tonlarıyla hatırladığım bitmemiş bir tuvaldir... Aşk Başlamadan bitecek korkusuyla Hep ertelenen bir yolculuktur. Bindiğiniz bir arabanın hiç istemediğiniz bir yola sapması, trenin aniden makas değiştirmesi gibidir aşk. Yaşadığınız dünya sanki o eski, tanıdık dünya değildir. Ya da görünmez bir el sizi hiç tanımadığınız bir gezegenin ortasına bırakıvermiş gibidir. Bütün tecrübeniz sıfırlanmış en yalın masumiyetinizle ordasınızdır. Aşk belki de bir kez daha yeniden kirlenmektir. Sürekli ertelediğimiz bir yolculuğa, hiç hazırlıklı olmadığınız bir anda kılavuzsuz olarak çıkmaktır. Ne gariptir ki aşk, gideceğiniz yeri bilmediğiniz halde, geri dönüşünün olmadığını bile bile mütemadiyen uzatmak istediğiniz bir yolculuktur. Aşk, çileye ve hüzne yolculuktur. Çünkü ‘mutlu aşk yoktur.’ Çünkü mutlu aşkların tarihi tutulmaz, kayıtlara geçirilmez. Mutlu aşklar trajedisi olmayan aşklardır. Şarkılara, destanlara giremezler. Bu yüzden ‘okuduğumuz kitaplar ve dinlediğimiz şarkılarla’ mahfederiz kendimizi. Her aşk, kendine biriken acıdır ve acı tarihi olmayandır. Tarihi olmayanın pedagojisi de olmaz. Bu yüzden aşk, mutlak acemiliktir. Aşkta ustalaşmak yaşamdan uzaklaşmaktır. Aşk Bir nevi ilmi simya ki âlimi yoktur. Tecrübe edildikçe biriken bir cahilliktir.
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.