BEKLENTİSİZ OLMA YALNIZLIĞI
İçinden çıktığım, içimden çıkan ve içimi yakanların ürettiği bir duygu
Yalnızlık
Fazlasıyım artık bu şeytani dünyanın
Yerlerini dar ediyorum zalimlere
Bu merhametsiz yeri terk edene kadar
Yalnız, düşünceli, yavaş ve daha ölçülü olacağım
Onların karşısına daha büyük bir ağırlık ve insanlık adaleti koymak adına
Kimsenin halimi bilmesini istemiyorum
Kimsenin halini merak etmiyorum
İnsanlığını kaybetmiş insan kılıklı bıkkınıyım
Nasıl olsa dışından okunur içimin hali
Ahkam keseni bol dünyalılar
Benden daha iyi bilirler beni
Ben kimim ki onların karşısında
Sesi kısılmış sözlerim bunlar
Kimseye ulaşmasın diye önüne ne engeller yığılıyor
İçim alev alev yanarken
Yangını daha da artırmasınlar diye onlara karşı içime kapanıyorum
Bu kadar korkacaklarını bilseydim daha kalabalık olurdum onlara, tek başınayım!
Belli ki bu onlara daha çok koyuyur
Bir tek gökyüzüne, denizlere, dağlara, yollara, sokaklara, toprağa ve insan olmayan her yere kendimi rahatlıkla teslim edebiliyorum.
Kapatıyorum gözlerimi
Yalnızlıktan başka bir yol bulamıyorum
Daha güçlü olmak için değil, daha güçsüz görünmek için de değil, kimsenin bir gücü olmamak, kimsenin bir değeri kalmadığını anlatabilmek için yalnız yol alıyorum
Adım attıkça açılıyor yol
Gidiyorum! Nereye gittiğimi nereye gittiklerini çok iyi biliyorum.
Beklentisiz olmak zorundayım
Satın alınmam mümkün olmasın diye
Örgütüm yok, Türk Cumhuriyeti yurttaşlığı dışında kimseyle bir bağım yok, ticaretim yok, sattığım bir şey yok, kaybedeceğim bir şey yok.
Bizden çaldıklarını kaybetmek istemeyenler adeta çıldırıyor
Mağdur olan biz, mağrur ve mağduru oynayan siz!
Zulüm bitene kadar yalnızım.
Bu sırrın ibreti böyle. Yaşattıklarınızın hepsini yaşayacaksınız.
Daha çok azacak azdıkça sonunuz size daha fazla yaklaşacak. Azın ve çabuk bitin.
Kendiniz ettiniz, kendiniz bittiniz.
] Önder KARAÇAY [