❝Kaç gece hesap etmedim uykudan mahrum
Bilmem kaç sabah ezanı ile doğruldum
Yok imiş hüznün tamahı.
Göğsüm kan gölü
Göğsüm dolu ölü
Yok imiş bir felâhı.
Feryad ettim duyulmadı
Sesten bile sayılmadı
Yok imiş her gecenin sabahı.
Dönüyor sanırdım dünya, yıldızlar; âlem
Meğerse saatlerin menziliymiş elem.
Yok imiş zamanın semahı.
Bakmaya geldiler zannettim yaralarıma
Bir yenisi eklediler karalarıma
Yok imiş yaraların cerrahı.
Hicret ederken yüreğimden hatıralar
Bir gördüm ki geceleri yanımdalar
Yok imiş acı mazinin seyyahı.
Anladım tufan neymiş
Gözyaşımda boğulunca
Yok imiş derdin izahı.
Dedim ki alın sizin olsun bu can
Dediler ki bir hasta kuştur o kafeste yatan
Yok imiş bu kanın tezgahı.
Umut... Bir lâhza oldu gözlerimin gördüğü
Meğerse o da bir serapmış hayat çölünün ördüğü...
Yok imiş bahtımın iştahı.
Baktım göz diktiğim dağlara
Baktım bir de takıldığım ağlara
Yok imiş ömrümün ıslahı.
Sordum sonra nedir soyum ceddim
Ne oldu da ben doğa geldim
Sualin cevabına yetecek yok imiş şairin eyvahı
Benmişim kederin kader ile nikahı.❞
▪︎Hüseyin Arlı