Gönderi

Dr.Nazım
Kimliğinin açığa çıkmasına yönelik anlatılan iki olayda Dr. Toledo ve Dr. Burla isimleri geçmesine rağmen bu hususta kesinlik yoktur. Bahaeddin Şakir'in evrakından çıkan bir mektupta ise olay şu şekilde anlatılmaktadır Dr. Nazım Bey'in Paris'ten beri tanıdığı Burla Efendi isminde bir doktor vardı. Nazım Bey'le Burla Efendi Paris'te beraber tıp tahsil etmişlerdi. Onun için Burla Efendi Nazım Bey'i çok iyi tanıyordu. Burla Efendi tahsilini ikmal ettikten sonra Selânik'e gelerek doktorluk yapmağa başlamıştı. O. Nazım Bey'in hâlâ Paris'te olduğunu zannediyordu. Fakat bir gün Selanik'te Hoca kıyafetinde bir zatın önün den gitmekte olduğunu görünce yürüyüşünden onun Dr. Nâzım Bey olduğunu derhal anlamış ve arkasından: "Nazım Bey... Nâzım Bey... Doktor..! diye bağırmağa başlamıştı. Doktor Nâzım Bey birisi tarafından isminin bağırılarak söylendiğini duyar duymaz fena halde ürkmüş ve tabana kuvvet kaçmıştı. Doktor Burla kaçan zatın Doktor Nâzım Bey olduğuna o kadar emindi ki bunu müşterek bir dosta da söylemişti. Bu dost da gelip meseleyi tesadüfen cemiyet azasından birisine anlatmıştı. Tabii Doktor Nâzım Bey'in Selanik'te bulunduğu o zata karşı derhal inkâr edilmişti. Bununla beraber Doktor Burla'nın susturulması lazım geliyordu. Yoksa o, bir fenalık yaptığının farkına varmadan meseleyi herkese anlatacaktı. Bu vazifeyi Talât Bey üzerine almış ve doğru Doktor Burla'nın muayenehanesine gitmişti. Burla, Talât Bey'i tanımadığı için onu bir hasta zannıyla muayene odasından içeriye almıştı. Talât Bey odaya girdikten sonra kapıyı kapayıp Doktor Burla'ya sormuştu: - "Doktor Nâzım Bey Selanik'te imiş, siz onu görmüşsünüz, öyle mi?" Doktor Burla hemen cevap vermişti - Ya, dün sokakta rast geldim! Hoca kıyafetine girmişti. Fakat hangi kıyafete girerse girsin, ben eski mektep arkadaşımı hiç tanımaz mıyım? Yürüyüşünden onun Nâzım olduğunu derhal anladım. Arkasından bağırınca kaçıp gitti. Bu da ispat eder ki gördüğüm zat doktor Nazım'dı." Bunun üzerine Talât Bey gözlerini açmış, tehdit makamında şehadet parmağını yukarıya doğru kaldırmış ve Doktor Burla'ya demişti ki: - "Evet, Doktor Nâzım Bey Selanik'tedir. Fakat onun burada bulunduğunu birkaç arkadaşından başka kimse bilmiyor. Şimdi bir de siz biliyorsunuz. Şayet Doktor Nazım tevkif edilecek olursa, bu felakete sizin gevezeliğiniz sebep vermiş olacaktır. Onun için Doktor Nâzım tevkif edildiği anda siz de kendinizi yok biliniz. Ve Doktor Nâzım tevkifhaneye nakledilirken sizin de mezara götürüleceğinize kat'i surette emin olabilirsiniz!" Doktor Burla hiç beklemediği böyle bir tehdit karşısında fena halde korkmuş ve: - "Söylemem, söylemem! Neme lâzım benim..." diye feryat etmeğe başlamıştı. Doktor Burla aradan seneler geçtikten sonra anlattığına nazaran, Talât Bey'in gözlerini açarak kendisini tehdit etmesinden çok ürkmüş ve Talât Bey muayenenden çıkıp gittikten sonra Nâzım Bey'in görülerek tevkif edilmemesi için gece, gündüz dua etmekten hâli kalmamıştı.
Sayfa 60 - Kronik KitapKitabı yarım bıraktı
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.