Gönderi
İşte burada, bej rengi polo yaka tişörtünü ve gri eşofmanını giymiş, sırtı kamburlaşmış, tüy gibi saçları rüzgârda uçuşan bir adam duruyordu ve HAYATININ AŞKINI BİR DAĞ GÖLÜNE SERPMEYE ÇALIŞIYORDU...
.
.
Ve sonra kendini dağlara vurursun çünkü onlar çok büyük ve güçlüdür, insanın kendisi ise çok küçüktür ve bir şeyin bunu telafi etmesini umar. Dağların enginliği başkalarının geride bıraktığı alanı doldurabilir....
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım... Siz hiç , çok yakınınızı kaybettiniz mi? Ölüm evet... Sürekli hayatımızda olan, ama hiç yokmuş gibi yaşadığımız ölüm.. Bir gün en sevdiğimizi çekip alırsa yanı başımızdan... İşte , Paula da tam olarak bunu yaşadı aslında ... Acı bir telefon çığlığı... Karşıdaki ses , hayatının ortasına bir bomba düşmesinin asıl sebebi oldu... Bir cümle, ne kadar ağır olur ? TİM ÖLDÜ!... Taşımayacak kadar ağır elbette... 11000 metrelik Mariana Çukuru 'na, Paula da Tim gibi gömüldü... Tek farkı, Paula hâlâ nefes alıyordu... Paula'nın 0 metreye çıkma hikayesi için hazırsanız başlıyoruz
.
.
Kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutan Paula için ne terapistler çareydi, ne ailesi... Çünkü, küçük kardeşinin yanında olsaydı, kardeşi o kara boşlukta boğulmazdı.. Mezarına dahi gidemediği kardeşi için, bir gün bir karar aldı. Gece gidecek ve kardeşiyle konuşacaktı. Gizli gizli girdiği mezarlıkta , karşılaşacağı Helmut ile dağlarda akıl almaz bir yolculuğa başlayacağından habersizdi elbette... Zor hareket eden bir karavan, ölümün eşiğinde bir adam, kırık bacaklı bir tavuk, aksi bir köpekle hayatının en ilginç ama en anlamlı yolculuğuna çıktı Paula... Kendini , boğulduğu derinliklerden çıkarma yolculuğuna... Ölümü, kaybı, yas sürecini iliklerime kadar hissettiğim bu güzel eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın
·
93 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.