Selam yıldızlarım! Bugün kapağıyla bile sizi kendine çekmeye yetecek “Sarmaşık” kitabıyla geldim. Kapağından bambaşka bir hikaye beklediğim bir gerçek ama bu tarz bir hikaye beklemediğim de öyle…
Daha ilk bölümü bile kitap hakkında merakınızı uyandırmaya yetiyor. Doğduğunda çöpe bırakılmış, kuralları beklenenden daha tuhaf olan bir yetimhanede büyüyen kızın hikayesini kim merak etmez ki zaten… Eylül, hayatta çok şey görmesine rağmen hala saf kalabilmiş birisi bence. İçindeki o temizlik ve ışık baya hissediliyor. Bunu birçok sahnede görmek de mümkün. Ona hak vermediğim pek bir yer yok aslında. Çünkü elindeki imkanlar, hayatın ona bahşettiği olanaklar ortada ve buna rağmen ‘iyi bile dayandı’ demeden edemiyorsunuz. Savaş’a olan kırgınlıkları ve mesafeleri için de geçerli bu dediğim. İkisi arasında tuhaf bir kimya olabilir ama sonuç olarak o tuhaflıklar, onları güzelleştiren yanlar da aslında. Bunu en net şekilde Savaş’ta gördüm. Baştaki çocukla sondaki adam aynı değildi. Karakter gelişimindeki o ince işleme çok hoşuma gitti benim. Kademe kademe yükselmek, bir anda en tepeye çıkmaktan daha zevkliydi. Özellikle de yaşantısı ortaya çıktıkça ona karşı gösterebileceğim tavrı kestirmek çok zor oldu Eylül için, Savaş’ta artı yöne ilerleyen durumun tam tersini demek daha doğru olur. Çünkü baştaki Eylül’le sondaki asla aynı değil, olamaz da zaten. Baştakinde bir doluluk vardıysa bile tam anlamıyla taşmıyordu. Fakat o malum sahne, bardağı taşıran son damla oldu. Asla öyle bir sahne beklemiyordum. Bir yerden bir şeyin çıkacağına kesinkes emindim ama ben ikinci şoku tahmin etmiştim. Bu harbi şok oldu bana. Sonu feci derecede şaşırtıcıydı ve ikinci kitap gelene kadar nasıl sabredeceğimi bilmiyorum
Bence kitaptaki tek problem zaman akışındaki o karmaşa. Bir satırda oradayken bir başka satırda farklı yerde kendimi bulmak başlarda beni biraz yordu açıkçası. Fakat sonraları alışınca kitap baya aktı. Sizde iki yaralı ruhun, o yaraları nasıl saramadıklarını merak ediyorsanız, bu kitabı size tavsiye ederim. Ayrıca yavaş ilerleyen yaralarla dolu aşk okumayı sevenler de bunu okumalı diyorum.
Ayşen Sıla 
Sibel Gündüz
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.