Gönderi

172 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sansür
Hakan Bıçakcı ile bu hafta
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
nda söyleşi yapacağız. Kendisi tecrübeli bir yazar. Ayrıca illüstrasyon konusunda da çok beceriklidir. Dergilere bu çizimleri de vermişliği de vardır ama kendisini her işten anlayan, her işe yatkın birisi olarak görmeyi pek sevmiyor ve sadece edebiyattaki yetkinliğiyle anılmak istiyor. Özellikle karikatürist
Umut Sarıkaya
Umut Sarıkaya
nın hayranıdır. Edebiyatın tüm yazım türleri ile ilgili bilgili olmakla beraber müzik, sinema gibi dallara da oldukça hakim bir kalemdir. Bunu bu incelemesini yaptığım kitabı okuyanlar görecektir. Özellikle müzisyen Morrisey'in hayranı. Cevdet Kudret Ödülü de olan yazarımız çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yerde. Realist olmam gerekirse olaydan daha çok durum yazması bana pek hitap etmedi. Bu okuduğum kitap bildiğim üzere bugün incelememi yaptığım sıralarda mevcut son kitabı. Öykü, novella ve resimli hikaye türünde de eserleri mevcut. Hayatının önemli bir bölümü en büyük iki ilimizde geçmiş : İstanbul ve Ankara. Kitap ben dili ile 1.tekil şahıs ağzından yazılmış. Kısa cümleler, bazen de fiilsiz yarım cümleler, çokça betimleme, ironinin ve eğlenceli anlatımın fazlalığı, sorgulayıcı bazı yaklaşımlar, ters mantıklar, kurnaz yaklaşımlar vs. Sanırım
Hakan Bıçakcı
Hakan Bıçakcı
nın edebiyatını bu şekilde anlatmak mümkün. Dövüş sanatı kelimesine mesela takılıyor. Birbirinin ağzının burnunun kırıldığı sanat mı olur, diyor. Sanat insana dokunur, döner tekmede insana dokunur diye de eğlenceli bir gönderme yapıyor. Kafa yapısını sevdim.
Dövüş Kulübü
Dövüş Kulübü
,
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
gibi sevdiğim kitapların adını kitapta görmek beni mutlu etti. Kitabın her sayfasında müzik, yazar, yönetmen, bilindik kişiler, filmler, diziler mevcut. Bunu da sevdim. Öneri niteliğinde. Alıp bir köşede saklarım. Belli ki film, dizi, müzik konularında da iyi bir kalem. Peki silinmiş sahneler nelerdi? Kitabın adını yazar neden bu şekilde tercih etmişti? Silinmiş sahneler, siyasi sahneler,alkol sigara uyuşturucunun olduğu sahneler, kuir sahneler ve bazı erotik sahnelerdi. Ana kahramanımız olan kişi sansürcü olarak görev yapıyor ve bu yapımlarda uygun olmayan yukarıda belirttiğim sahneleri kesiyor. İşte kitabın adının küçük hikayesi :) Kitaptaki Esra adlı karakterle aralarında geçen seri katil muhabbeti beni çok güldürdü. Seri katil olan kişi amaçsız somut bir çıkarım olmadan birini öldüren kişidir bildiğiniz üzere. Bununla ilgili Esra üç kişiyi amaçsız öldüren seri katil, 300 kişiye paralarını almak için öldüren düz katil mi olur yani diyor. Bu kısım çok iyiydi. Bir ara hikayenin içinde
On İkiye Bir Var
On İkiye Bir Var
Haldun Taner
Haldun Taner
önerisi geliyor. Onu da incelememe ekleyeyim dedim. Gelir bulurum. Not defterim de olsun burası. Ne var yani :) Kendi köpeğinin bokunu hapur hupur yiyen kadın hikayesi berbattı. Buna neden girdi dedim. Konuyla pek alakalı değildi. Yani olmasa da olur bir bölümdü. Midem kalktı, bu da işin cabası oldu. Kitapta heykeli sansürleme, ya da doların ne kadar olduğunu söylemeyi sansürleme gibi bir durum var. Bu kısımları çok beğendim. Burada bir sistem eleştirisi vardı çünkü ve bir sanatçı, bir yazar en çok da bu dönemde hassasiyetini göstermeli. Burada yazarın siyaseten ya da medya ayağı olarak susturulan veya susuturulmak zorunda kalan sistemi eleştirdiğini görüyoruz ki bence de doğrusunu yapıyor. Çünkü eminim susmaya, bir şeylerin üstünü örtmeye devam edersek yarın buna benzer şeyleri yaşamaya da başlayacağız. Bu kesin. En beğendiğim yer bilinmeyen ve absürt olan bilgileri sıraladığı yerdi. O kısımdan çok zevk aldım. Örneğin; Charles Manson seri katildir ama kimseyi kendisi öldürmemiştir gibi. Ya da saf ipek böcek salyasıdır gibi. Bu bölüm beni eğlendirdi ve zeki bir kolaj gibi geldi. Coğrafya kaderdir mevzusuna Hakan Bey de girmiş. Sanırım böylelikle bu konuya girmeyen kalmadı. Kitabın son kısımlarında da üstüne gitme ve görmezden gelme ile ilgili bazı küçük taktikler var. Yapabilenlere ne mutlu. Bence bu iki taktiği hayatına uygulayabilmek pek de kolay değil. Kitabı okuyan
Hakan Bıçakcı
Hakan Bıçakcı
nın eğlenceli bir kişi olduğunu, hoş sohbet olduğunu, bilgili özellikle kitap, müzik, film konusunda olduğunu da görür. Bu kitapta net bir biçimde konusuzluk vardı. Diğer kitapları nedir, ne değildir tabii ki bilemiyorum ama bu kitap sürekli ilerleyen anlatımı olmasına rağmen konusuzdu. Yani ne vermek istedi, önermesi neydi cidden anlayamadım. Ha derseniz ki Emre bu kitap okunası mıydı, ya da sıkıldın mı diye? Hayır sıkılmadım da. Ama aklıma ilk gelecek önerilerden olma ihtimalitesi bile yok. Bunu net söyleyebilirim. Kitaba puanım 7.
Silinmiş Sahneler
Silinmiş SahnelerHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 0235 okunma
··
3.022 görüntüleme
Büşra okurunun profil resmi
Çok gerçekçi ve kitap için yetetince yeterli bir inceleme olmuş . Teşekkür ederim bilgiler için :)
Emre Bulut okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Büşra Hanım 😇🥳
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.