Gönderi

VE (Savaşırken Ağında Örümcek)
Ve koskoca örümcekler doğurdu, mesken edecek ağlar Ve ürperdi insanlık, dehşet basan bir tereddütle Ve titremek, ölüme eş notalar çaldı zihinlerimize Silinmek, işte şimdi dehşetini salar ortalığa Ve korkuluklar serilir şehirlerin toprağına Etini, kemiğini sindirecek acılarıyla gelen Ve tezahürler hep, düşmanını korkak gösterir Çileden çıkarır düşmanlık edeni, bağlar kanadını kolunu Ve zorlaşır, tankı, tüfeği, kalaşnikofu Ve heba edilir insanlık, kendi gerçeğini yalana Ve yalanlar ezilir, ufak bir hışımla kökünden Ve talan edilir, sürüsüyle sevinilen o ahmaklık Silahların kakofonisi acımaz suretine, suretlerine Ve dayanır öfkeyle bekleyen ağındaki böcekler Zordur yaşamak, lakin ölmek de zordur hayatta Acılarla arasan ölümü, yine de direnirsin ey! Ve sonra, düşünürüz hayatımızı; neşterde iplikleriz... Ve bakakalırız ölümlerin ardından, yerimiz nerededir! Ve huzursuzluk kaplar içimizi, alev harıyla parıldayan Ve öfkesini, ateşini insanlığa karşı tutuşturan Yalpalar, tökezler her adımda yollar; engebeyi çağrıştıran Gökyüzünde kuşlar, çekilmez olur yaşam; rengarenk tuvalleriyle orman Ve zannedersem yokluk, işte böyle etini kavurur Ve bacağından salınan hissizlik düşmanın, direncine zihnine Ve öfkesi ve hıncına perçini vurur! Anlaşılmaz olur, çektiğim nefes ve vurduğum her insan için Kırılganlıklar doğuran bu yer... sürülürüz bir süre sonra Ve evlerimizde, barklarımızda ufalmalar başlar Deriz, derin hislere dalarak; neleri yitirdik! Ve çıldırmalık olur dünya Ve uyanmalık olur dünya Ve bir sabahleyin Gecesi öfkeyle bayıltılmış insanlığın Doğduğu apansız bir gün olur yarınlar Nerede konaklar, dünkü konuklar... hınçları ve zalimlikleri nerede, Nerede ey, gösterin bu korkusuzlara; ölüm bile ezemedi onları Ve kıran kırana bir savaş başlar Ve bu sefer hiçbir şey aynısı gibi değildir Ve bu sefer, dünya lehinedir insanımın Doğruluklara doğru bir direnç başlar, her zamanki gibi Şimdilerde, dostlarımızdır artan! Kırılmış kanadı, her kuşun Her kurşun, bir kanadı için kuşun Ve hüzünlenir insanlık, halden hale düştükleri için. Ve sen, oradan kavrayacaksın direnci, inancı Ben, buradan kavrayacağım. İnsanlıklar doğuran bu topraklara ve İnsanlıklara âşık olacak o topraklara Ve tüm zerresine dünyanın, evrenin Haykırılacak tekrardan, bembeyaz bir öfkeyle... Ve çağıracak çoluk, çocuk İnsanlığı uyutamayacakları... Doğrulacak ölümlüler her sabah Ve yatacakları son güne kadar Ve sahtekârlıklar direnemeyecek bundan sonra Ve insanlık sindirilemeyecek, korkutularak VE işte başlıyor yeni bir gün, VE işte başlıyor titreyen ağında örümceğin savaşı!
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.