Gönderi

- Soran Olursa, Geceye, Huzura, Şarkılara Karıştı Dersiniz -
Gecenin insana huzur vermesi güzeldir. Saatleri saymaz insan, hemen sabah olsun istemez, keşmekeşlikten uzak olmak ister, gece insanı ayakta tutmaya tek başına yeter. Lezzetli ve kaliteli geceyi yaşayan insan sayısı, yalnızca gündüzü yaşayan insan sayısına göre daha az olduğundan olsa gerek geceyi yaşayan insana kendini daha yalnız ve daha özel hissettiriyor. Yukarıda saydığım hislerin tam tersi olması da mümkün tabi ki... Gece her yerin daha sessiz, daha tenha olması da geceye bambaşka bir hava kattığı tecrübeyle sabittir. Gecenin karanlığıyla birlikte gelen dinginlik ve sakinlik başka hiçbir şeyde yoktur. Kimilerine göre geceyi özgüveni eksik insanların tercih ettiği yönündedir, mübalağa dışında geçerliliği olduğunu düşünmüyorum. Gece bir tercih meselesidir, konu olup olmayacağı tartışmaya kapalıdır. Belki de hiç bilinmeyen bir insan huzurdan daha fazlasını geceden bekleyebilir, kim bilir? Gece etraf sessizken düşünceler sesini arttırmaya başlar ki hiç duymadığın şeyleri kendine söylersin. Düşünceler kötü de olsa kendine itiraf etmenin huzurunu yaşarsın. Yok zaten güzeller ise; Cemal Süreya’nın ölümsüz şu kısa, fakat derin anlamlar içeren sözü aklımıza gelebilir, 'hayat kısa kuşlar uçuyor...' Zamanın Bilincinde Hissetmek: Edebi bir bakış açısıyla, bu sözün insanın iç dünyasında uyandırdığı hissiyat da önemlidir. Anın geçiciliği, yaşamın içsel derinliklerini anlamamıza ve duygusal zenginliklere ulaşmamıza yardımcı olabilir. “Kuşlar uçuyor, hayat kısa” ifadesi, yaşamın kırılma noktalarında, umut dolu anlarda ve düş kırıklıklarında bize eşlik eden bir rehber olabilir. Bir uzun tren yolculuğu seyahatimiz de yapmış olduğumuz sohbetimiz esnasında arkadaşım bana; gecelerin kendisine hep kasvetli geldiğini söylemişti. Buradan aldığım mesaj sanırım, bütün hayat gece olduğunda yavaşlamıştır. Günün koşturması geride kalmış, yarının koşturmacasına daha çok vardır. Çünkü gece daha yeni başlıyordur. İnsanın düşünceleri daha bir berraklaşır, daha bir derinleşir. O düşüncelerin içinde daha önce keşfedilmemiş yerleri keşfetmeye başlarsınız. Bazıları şaşırtırken, bazıları hafif bir üzüntü verir. Pişmanlıklar, masum mutluluklar, hepsi birbirine bağlıymış gibi hepsi bir anda hissedilmeye başlar. Gecenin ilerleyen vaktinde kaslar gevşeyip, nefes seyrekleşirken; benliğinizi ağırlaşan bedeninizden ziyade nehir gibi akan düşüncelerinizle özleştirirsiniz. Bedenin ağırlaşması o kasvet hissini de birlikte getiriyor olabilir. Bunu yaşayan varsa paylaşabilir, ben hiç yaşamadım. Yalnız beden ağırlaştıkça da yabancılaşmaya başlar. Sanki odada veya her nerede geceyi yaşıyorsanız yalnız değilsinizdir gibi gelebilir, adını koymazsınız ama kıpırdamadan, tüm dikkatinizle düşüncelerinizi dinleyen tanıdık birinin varlığını da hissediyor olabilirsiniz, ben buna genel olarak gece huzuru hisseden iç sesimin sesi diyorum. Geceyi sevenler acaba sizler bu hissiyata ne diyorsunuz? Velhasılıkelam; ''Gece hüzünlü huzur verir. Yalnızlık huzuru, şarkılar da bu hüzünlü huzuru destekler.'' Ben şahsen bu konuyla ilgili olarak tüm satırları gecenin huzurunda yazarken bile çok mutlu oldum. Umarım sizler okurken sıkılmamışsınızdır. Ehemmiyetli Not: Bu satırlar yazılırken Aydos tüm gece benimle birlikteydi...
··
253 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.