Gönderi

361 syf.
·
Not rated
İskender Pala
İskender Pala
/
Od
Od
"İnsanın omuzundaki en ağır yük cahillikti..." Bir İskender Pala eseri ile birlikteyim yine. Yazarımız örnek aldığım ve severek takip ettiğim yaşayan bir kütüphane aslında. Çok uzun yıllar tanışmak istesemde bir türlü nasip olmayan ama pes etmeyerek bir sürü girişimlerim sonucu tanışmanın verdiği mutlulukla tekrar okuma isteği doğdu içime, ikinci kere okuduğum eseri sindirdim sanırım. ( Konuşma esnasında Katre-i Matem ve Od ile ilgili hasbihalden mütevellit ikinci kere okumaya yönlendirildim. ) Kitap çok derin anlamlar taşıyor aslında, sadece düz bakmamak yeterli gerisi yazarın usta kalemiyle nakşoluyor ruha zaten. •Yunus Emre •Tapduk Sultan •Hacı Bektaş Veli •Molla Kasım •Sitare •İsmail Ve adını sayamadığım tüm kahramanlar, hepinizle sanki aynı dönem yaşadım. Bir nefeste sanki ben almaya talip oldum, eteğine yüz sürdüm, derğahına vardım "Ben ben değilim artık, benden öte bir ben var için varım, benden içerü bir ben için..." diyerek eşiğinden geçtim... Okuduğum her kitabı aslında derinlemesine düşünürüm ama bazıları vardır ki aralarında okurken yaşarım hemde iliklerime kadar hissederek. Bu kitap bana hem hediye oluşundan, hemde hediyeyi veren kişinin değerinden ve içinde anlattığı bizim Yunus'un hikâyesinden ötürü benim için gerçekten "od" oldu. Asla hayatımdan çıkmayacak satırları ve önemiyle çok değerli bir kitap... (Bir dip not açarak bu kitabı bana hediye eden değerli insana da burdan teşekkürlerimi iletiyorum, iyikilerim arasında gün geçtikçe çoğalan bir yerin var. İyi ki...) Ahh Bizim Yunus ah... Bu nasıl bir aşktır Sitare'ye nasıl yanmaktır... "Güneşe bakanın yıldızı görmeyeceği aşikârdı. Bu yıldızın kaybolduğu anlamına mı gelirdi?" Yok gelmezdi, marifet güneşte de yıldızı görmekti nere baksan Sitare demendi marifet o ya aşkın için "od" ile yanmaktı. Ya evladın hasreti onu nereye koymalı? Sevdiceğine mi, daha gençliğini görmeden toprağa koyduğun evladına mı, yoksa nerdedir ne haldadır bilmediğin evladına mı çok yandın? Ölenin hasretini çekmek mi zor yoksa yaşıyanın vuslatını beklemek mi? Ölmek mi zor yaşamak mı? Yaşarken nefsi, nefes için öldürmek en zoru dimi. Ahh Yunus'um ahh... Kendinden geçip hissetmediğin sırtındaki yaralarının acısını ben hissettim sen sırtındaki yüklere nasıl dayandın... Ben sırtımdaki yüklere nasıl dayanırım senin tevekkülüne bir nebzede olsa yaklaşır mıyım? Aslında aşkın büyüğü Rabb'imedir bunun en içten örneklerinden biri de sensin bizim Yunus. "Bize güzelliğinden bir nebze tattırdığı vakit koydu o sevgiyi kalbimize. " İlk aşkın hep Rahman' aydın, ilahi aşk derdin Allah aşkı ile yandıkça Sitare'yi, Sitare'nin aşkı ile yandıkça Allah'ı düşünürsün... Peki bizi bu kadar etkileyen üzerimizde nasihate ve örneğe dayanır bu kadar emeği olan Yunus kimdir nedir? Tasavvuf ilminin gözdelerinden Mutasavvıf Yunus nerden gelir nere gider? Hz. Osman ve Hz. Ali ' nin dünyalarını değişmelerinden sonra din rant peşinde koşanların oyuncağı olmaya başladı işte tam o sırada bir avuç müslüman içlerinde peygamberimizin torunlarının da bulunduğu ( Musa Kazım, Alliy-ül Rıza) dayanamayıp Basra'da tasavvuf okulu açarak inzivaya çekildiler. Bu inziva huzuru uzun sürmemiş ve Orta Asya'ya bir kaçış olmuşdu. Horasan dine ilk adımını böyle atmış Türkler İslamiyete böylelikle kavuşmuşlardı ve sonunda Orta Asya'da ilk tasavvuf okulu açılmıştır. Bu okul çok sayıda mutasavvıf (Âlim ve mürid) yetiştirmiştir. Bu silsilenin biz Türkler üzerinde iz bırakan çok sayıda ismi olmuştur bunlar: Pir-i Türkistan yani Ahmet Yesevi ve ardından gelen Sarı Saltuk, Barak Baba, Hacı Bektaş-ı Veli, Taptuk Emre, Molla Kasım, Yunus Emre adını bilip saydıklarımız ve sayamadığımız bir sürü mutasavvıf. İşte bizim Yunus'ta hayatımıza bu silsileden girmiş okul görmeden kalem tutmadan tasavvufta derin yer elde edip büyük bir mutasavvıf olmuştur. Çok uzattım galiba kitap kurgu olmadığından okura keyifli bir zaman yolculuğu sunuyor. Yaşanmışlıklar, yaşananlar ve yaşanacaklar arasında zihin eğzersizi yaptırıyor. Derin muhakeme analizlerinin ortaya çıkacağı olaylarda insan kendine muhakkak bir pay çıkartıyor. Bunun yanı sıra o dönemde topraklarımızda olan zülmede bir pencere açarak ışık tutuyor. Eyy ecdat diyor biz nerden nereye nasıl yollardan geldik ceddini umutma, bu topraklar yağmurdan çok kanla ıslandı bizim rahatımız için ecdat huzurla yaşamadı... Unutma!... Keyifli okumalar dilerim
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202242k okunma
··
309 views
Aişe okurunun profil resmi
Bu kitabı okurken aynı hissiyat oluşmuştu kalemine sağlık ablam 🥰
Bast ı zaman Tayy ı mekân okurunun profil resmi
Sağ ol canım benim ☺🌸 aynı gözle bakmak aynı kalple hissettiğimiz anlamına gelir, kalbine sağlık 💙
Kalb i Mecruh okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık ✨️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.