Gönderi

Kollestrol değil Şeker... Şeker.. !!!
LDL, gerek tıp dün­yasında gerekse de halk arasında kötü kolesterol olarak bilinir. Çünkü damar duvarlarında birikerek damarlarınızda sorun ya­şatma ihtimali oldukça yüksektir. Burada asıl soru şu; LDL niye böyle bir şey yapar? Şimdi gelin biraz biyokimya olaylarına girelim. LDL aslın­ da taşıyıcı olan basit bir proteindir. Kolesterolü kanda taşıyan birçok taşıyıcı protein bulunmaktadır. LDL'ye "düşük dansiteli lipoprotein" denir. Bu proteinler yüksek konsantrasyonda ko­lesterol taşırlar. Mesela bir diğer lipoprotein olan HDL (yük­sek dansiteli lipoprotein) -ki genelde "iyi kolesterol" olarak bilinir- oldukça düşük miktarda kolesterol taşımaktadır. Yani kanınızdaki LDL'yi tıka basa kolesterol yüklenmiş bir kamyon gibi düşünebilirsiniz. HDL ise arkasında az miktarda koleste­rol taşıyan bir pikap gibidir. Doğal olarak, LDL demek, yüksek miktarda kolesterol taşınması demek olduğundan LDL'nin teh­likeli olduğu düşünülür. Hepimiz yolculuğumuz sırasında tıka basa doldurulmuş kamyonlara rastlarız. Yanlarından geçerken hafif bir korku sa­larlar üzerimize. Gerçekten de tehlikelidirler. Ama asıl soru şu: Diyelim ki bu kamyon hiçbir kaza yapmadan taşıdığı ağır yükü ulaştırması gereken yere ulaştırdı. Bu durumda da bir tehlike söz konusu mudur? Tekrar damarlarımızın içerisine dönersek, asıl sorunun serbest radikaller tarafından tahrip edilmiş LDL molekülleri olduğunu görürüz. Yani kaza yapmış LDL mole­külleri. "Serbest radikal" adını verdiğimiz bu yapılar LDL'nin oksidasyonunu hızlandırmaktadır. Yani burada LDL'yi tehli­keli hale getiren, oksidasyona girmesidir. Zira girmezse sorun olmayacak. Şimdi burada çok ilginç biyolojik bir bilgiyi sizlerle paylaşalım. Oksidasyon riskinin baş aktörlerinden biri de yüksek kan şekeridir . Çünkü şeker LDL'ye bağlanarak onun şeklini değiştirir ve LDL'nin okside olmasını kolaylaştırır. Yani LDL'nin oksidayonuna neden olabilecek koşullara karşı önlem almak oldukça önemlidir. Zira son dönemde yapılan çalışma­lar, damar sertleşmelerinde kilit faktörün okside olmuş LDL olduğunu öne sürmektedir. Hatta yapılan çeşitli çalışmalarda, kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerle kolesterol seviyeleri arasında ilişki bulunmamıştır.
Sayfa 73
·
170 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.