Gönderi

592 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Kurgusal açıdan değerlendirmem gerekirse benim için okuması zevkli bir aşk romanıydı. Kısaca konuya değinecek olursak, kendi halinde yaşayan, sessiz ve monoton bir hayatı olan Erva ve babasının ihaneti ve annesinin ölümüyle duygularını yitiren, öfke ve intikam amacıyla yaşayan Yusuf Demir'in hikayesi. İkili Erva'nın bir akşam evinin bahçesinde yalnız otururken Demir'in bahçeye gizlice girmesiyle karşılaşır ve sonrasında Erva'nın duyduğu telefon konuşmasıyla devam eder. Duymaması gerekenleri duyan Erva'yı önce tehdit eden Demir hikâyenin devamında onu kaçırır, zorla nişanlılık oyununa alet eder, sahte nikah ve süre gelen olaylar sonrasında çiftimiz gerçekten aşık olur. Verdikleri mücadelelerden sonra mutlu bir yuva kurarlar ve mutlu son. Dediğim gibi kurgu olarak baktığımda güzel bir kitaptı. Ancak mantıksal açıdan değerlendirmem gerekirse ortada birbiri ardına sıralanmış suç ve özel hayat ihlali var. Öncelikle Erva'nın tehdit edilmesi, kaçırılması, zorla nişanlılık oyununa alet edilmesi ve zorunlu nikâha mecbur bırakılması ardından Demir'in ona ilgi duyması, sonrasında Erva'nın kendine ve helaline sakladım dediği ilklerinin Demir tarafından izin alınmaya gerek duyulmadan ihlal edilmesi gibi bir sürü olay. Evet kitabı okuduğunuzda ama Erva da Demir'e karşı bir şeyler hissediyordu diyebilirsiniz ama bu hayallerinin, özel hayatının hiçe sayıldığı gerçeğini değiştirmiyor benim için. Erva Demir'i sevmeyebilirdi de. O zaman aldığı yaralar da bu kadar kolay kapanabilir miydi, hatta kapanabilir miydi desek daha doğru. Bunun dışında ortada bir insana (kadın erkek farketmeksizin) sürekli "benimsin, benden başkası dokunamaz, ben olmasam bile başkası olmayacak, sadece bana özel olarak kalacaksın" gibi emrivakiler yapılması ve bunun diretilmesi de çokça geçiyor kitapta ki bu kıskanmak, sahiplenmek değil sahiplik taslayıp karşındakini bir eşya olarak görmekten farksızdır benim için. Aşk birine sahip olmak değil karşılıklı duyulan sevgi muhabbeti değil midir? Kısacası okuması güzel. Ama okurken "Allah'ım ne olur bana da böyle bir aşk nasip et." denilmesinden kaçınılmalı (ki özellikle kız kardeşlerimin romanları okurken çokca kullandığı bir cümle bu :) ), her insanın dua kapısının açık olduğu bir an vardır ve o anlarda ne dilediğimize dikkat etmemiz gerektiğini söylerler. Kısacık bir anda öylesine dilediğimiz şeyin hayatımızı altüst etmesini istemeyiz neticede . Neyse, fazla uzatıp da sıkmamak lazım. İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim ve kitabı okuyan ve okumayı düşünen arkadaşlara da iyi okumalar dilerim. Umarım faydalı bir inceleme olmuştur. Selametle :)
Yusuf Yüzlü Demir Yürekli
Yusuf Yüzlü Demir Yürekli
Yusuf Yüzlü Demir Yürekli
Yusuf Yüzlü Demir YürekliŞeyma Demir · Dokuz Yayınları · 2018700 okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.