Gönderi

192 syf.
·
Not rated
Ümmet Kavramını Anlamak
İki kuşak öncesinde, bu toprakların insanları imparatorluk üzerinde yaşıyorlardı. Basitçe çok uluslu bir yapının zenginliği mevcuttu bir halifenin bayrağı altında yaşamanın .  1800'lerin sonlarında ve 1900'lü yılların başından itibaren insanların küçük bir çocuk gibi "benim benim", "en çok ben sevebilirim", "benden olmayan herkes düşmanımdır" fikri tasavvurları ile etnik olarak kendisinden olmayan herkesi dışarı ittiği bir yapı içinde ulus devletlere ulaştık. Macid Arsan el-Kilani bu eserinde ulus devletlerin nedeniyle neleri kaybettiğimizi bir doktora tezi kapsamında güzelce açıklıyor.  Macid Arsan kelimelerin kökeni ile başlıyor. "Kavm" kelimesi kan bağını ifade ederken, "millet" kelimesi ( İngilizce karşılığı olan nation üzerinden düşünmek gerekir) de coğrafi bağlara işaret etmektedir. Aslında bu iki kavram da fiziksel anlamda yan yana gelmiş insanlar dışında bir şey anlatmaz. İnsan olmak'lık'la alakalı olarak gereken bir düşünce ve fikir birliğidir. Bunu da ümmet sağlar. Çünkü ümmet, risalet kavramı etrafında toplanmış bir Müslüman topluluğu tarif etmektedir.  "Beni İsrail" kavramını da düzeltiyor Macid Arsan. "Beni" ve "Ali" ifadeleri bir kan bağını değil; bir inanç ve istikamet ortaklığını belirtmektedir.Bu kapsamda bakınca da Kuran'ı Kerim'in ilgili ayetleri daha doğru anlaşılabilecektir.  Ümmet kavramını ise Macid Arsan, bir ayet kapsamında açıklıyor. İlgili ayet, "Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır..." (Enfal, 72). Kitap boyunca Arsan, buradaki kavramları etimolojik kökenlerinden başlayarak tek tek açıklıyor. İman, hicret, cihad, yardımlaşma ve velayet...  Burada detaylarına girmeyeceğim, lakin kitabın teklifini paylaşmayı uygun görürüm. Müslüman fertlerin bu kavramların bilincinde olarak ümmetin hayali ile yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bunu sağlayabilecek eğitim materyali, okullar, hocalar tahsis edilmelidir ve bunlar hayatın içindeki kurum ve organizasyonlarla iç içe geçmiş olmalıdır. Ancak bunlar gerçekleştiğinde tabandan tavana doğru bir ıslah olabilecektir. Çünkü biliriz ki; bir kavim kendini değiştirmedikçe Allah (cc) onlar üzerindeki durumunu değiştirmeyecektir.  Kişisel olarak yerleştirmeye çalıştığım bir bakış açısı da şudur. Bana sorduklarında kendini yalnız hissediyor musun? Cevabım genelde 1-2 milyar insan ile birlikte olan nasıl yalnız olsun. Evet, parçalanmışlık ve dağılmışlıklar olsa da camiide cemaatle başlayıp sonrasında da tüm sınırların akıllardan ve gönüllerden kalktığı ümmet bilincine ulaşmak dileğiyle. 
Ulus'tan Ümmet'e
Ulus'tan Ümmet'eMacid Arsan El-Kilani · Pınar Yayıncılık · 01 okunma
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.