272 syf.
6/10 puan verdi
Bir Film Nasıl İzlenir ?
Eserin ismine bakılınca teoride ya da pratikte bir şeylerin öğrenileceği bir metodik bir kitap algısı oluşabilir. Ama aslında katı kuralcı bir didaktik üslubun olduğu söylenemez. Thomson, filmlerin üzerinden film izlemenin yönteminin nasıl olması gerektiğine dair tespitlerini sıralar. Tespitlerin öne sürülmesinin bile direkt anlaşıldığı savunulamaz. Zira Thomson dolaylı anlatım tarzıyla ifade ettiklerinde imalara ve ucu açık yorumlarla yer verir. Yazar filmlerin görünmeyen yüzünde o kadar çok gezinir ki izleyicinin dışarıdan değerlendirmelerinin ne kadar kısıtlı olduğunu kanıtlar. Bir filmin arka planı ve hikayesine dair anlatılardan profesyonel sinema dünyasının girift noktalarına ilişkin bazı bilgiler akılda yer eder. Bazı filmlerin üzerinde sıkça durulduğu görülür. Eserinin her bir bölümünde sinemanın kendi içinde ayrı bir aleme dönüşen her bir sahasına eğilen Thomson eleştirel yaklaşımıyla alelade izlenen filmlere yeni anlamlar katar. İzleyiciye fikir üstüne fikir veren bu yaklaşımıyla az ve öz bilgilendirme yapar. Beyaz Perde’nin büyüsüne kapılan bir yazar olduğu her halinden anlaşılan Thomson’un sinemaseverlerin izleme listelerini yeniden güncelleyeceğine şüphe yok. Ayrıca bazı filmlerle ilgili öyle bilgiler verir ki belki de yayımlandığı dönemde dahi kimsenin malumu değildir. Misal Alfred Hitchcock’un başyapıtı Sapık’ta (Psycho) meşhur banyo sahnesinde bıçaklanmaya uygun ses çıkarsın diye karpuzun bıçaklanması anlatısı oldukça ilgi çekicidir. Yine kurgu, dekor, ışık vs. gibi özel bilgilerin oldukça basit bir dille anlaşılır şekilde ele alındığı görülür. Bu yüzden eserin popüler yönü sayesinde sinemanın teknik ve anlaşılmaz ağırlığının genel izleyici kitlesi için hafifletildiği bile savunulabilir. Ama eserin kültürel dökümünün sinemanın en güçlü olduğu toprakların genel kültürüne dair argümanları içermesinin okur için bir handikap olduğu hesap etmek gerekir. Çünkü bazen bazı filmlere dair bilgiler verilirken okurun bazı bilgileri baştan bildiği kabul edilir. Okurun sinema kültürünün kısıtlı olduğu ve Amerikan kültürüne vukufiyetin sınırlı olduğu durumlarda ek açıklamalara ihtiyaç duyulur. Çevirmenin daha fazla sorumluluk almasının kitabı daha açık bir konuma ulaştıracağı düşünülebilir. Ama sinemanın geri planı çok geniş bir alan olup her bir filmin hikayesi Thomson’un kitabı kadar 200 küsur sayfalık bir içerikle sunulabilir. O yüzden eseri anlayıp her açısına vakıf olmaktan ziyade bir izlemden zevk alırmışçasına takip etmek daha iyi bir tercih gibi görülür. Esasında eserin bazen DVD filmlerde bulunan filme ilişkin özel bilgilerin ve videoların bulunduğu bölüme benzediğini söylemek bile olasıdır. Velhasıl sinemaya dair güzel eseri okumak her zaman keyiflidir.
Bir Film Nasıl İzlenir?
David Thomson
zafer saraç
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.