… Frankfurt Okulu, Almanya'da aslında sosyalizmin zaferi için fikir üreten bir düşünce kuruluşu olarak başlamış ve var olan bilimsel materyalizm ve ampirizm paradigması çerçevesinde beklenen sosyal değişimin gerçekleşmeyeceği kanaatine varılmıştır. Ve böyle bir sosyal değişimin mümkün olabilmesi için radikal bir yeniden yapılandırma düşünce sistemi gerekir. Bu hedefe varmak için birinci olarak "Bütün bildiklerini eleştir ve unut.", ikinci olarak ise "Mutlak gerçek yoktur." önerileri öne sürülür. Yani sosyalist kültürel ihtilalin mümkün olabilmesi için Türkçe tabiri ile "sil baştan" yapmak gerekir.
Fakat ABD'ye göçten sonra sosyalizm neredeyse tamamen gündemden çıkar ve bu mantık, toplumu kendi amaçları doğrultusunda yeniden yapılandırma projesi için uygulanır. Ve yukarıda eğitim sistemi ve feminizm başlıkları altında açıkladığımız radikal değişimler devreye girer.
Bu radikal değişimleri anlamak için ABD'ye göç eden entelek- tüellerin, özellikle Frankfurt Okulu entelektüellerinin, psikolojik altyapılarını araştırmakta fayda vardır. Çoğu; aile fertlerini, akrabalarını Holokost esnasında Alman toplama kamplarında kaybetmiş, ağır travma geçirmiş insanlardır. Ayrıca bu, 2000 yıllık Avrupa sürgününde yaşadıkları ilk katliam da değildir. Farklı dönemlerde Rusya'da, Polonya'da İspanya'da benzer felaketler yaşanmış ve birçok insan telef olmuştur. İşte bu ne- denle "Never again!" ("Bir daha asla!") mantığı ile, hem yapılan haksızlıkların intikamı alınmaya çalışılır hem de toplumun dinamikleri ustaca bir yaklaşımla temelden değiştirilmek iste- nir. Amaç; goyimleri (goy: kavim [tekil); goyim: akvâm [çoğul]) yani Yahudi ırkı dışında olan halkları, gelecekte kendileri için zararsız hâle getirmektir.
Sayfa 41