Yine değişmeyecek şeyler için çıktık yola,
Bir kara çarşafla ruhumda.
Zamanın şalteri kırık henüz,
Bir mücadele ile,
Amansız, apansız...
Aynı şeyler senaryosu üzerime,
Bir matematik hesabı gibi.
Zaman şeriti üzerinde,
Yol bitmedi henüz,
Can verenler bu yolda.
Gündüzler olsun hep,
Geceler darlar.
Bir umut içinde ya şimdi,
Vakitlerden bir arıza,
Yollar daracık ruhlara ...
Hayatın kaçıncı sayfası?
Sayamadım vallah...
Bir zaman sonra,
Belki de acı hatıra,
Yazılan satırlarda.
Bir hıçkırık ötesi,
Aziz bir şarkı namesi.
Üzerime afiyet,
Elbet baharlar gelecek,
Biraz daha sağanak yağmurlar yağdığında siyah siyah ...
Sayamadım daha kaç zaman kaybı,
İstemediğim kalabalık içinde.
Aklım karıştı evet dolambaçlı,
Biraz yavan çalışır,
Yordamları dumanlı.
Daha dönüş yapmadı,
Ne beklediysem...
Kaça kadardı,
Satırları karalanmış,
Vakit çabuk aktı oysa.
Yine değişmeyecek hiç bir şey oysa,
Yok bu karamsarlık değil.
Algısını kaybetmiş yoğunlukta,
Dişlerim arasında,
Hafif bir hissizlik.
Buda geçecek çarçabuk,
Hiç anlamadan.
Dünya döndüğü üzere,
Yamuk bir anda,
Nasıl olacaksa...
Bir kapısında beklemelik,
Penceresinden izlemelik evreni.
Akıl karışmaca,
Bir savunma galiba bu,
Her bir fikrim ucunda.
Kendimi tanıyamıyorum,
Hiç gün bitmeden.
Hayatın sillesinden,
Takvimleri karıştırıyorum,
O zaman kazamız mübarek olsun.
AYKUT BARIŞ ÇELİK