Babaların "baba koltuğu''nda oturtulduğu, pek bir şeye de müdahale ettirilmediği dizilerle öğrenmeye başladık ailede rol kavramlarını ve baba rolünün nasıl pasifize edilebildiğini.
"En son babalar duyar" diye yalanı ve yalancıyı sevimli gösteren dizileri reytinglerde üst sıralara çıkardık önce. Babayı köpek karakteri ile özdeşleştiren anneleri de SİHİRLİ yaptık aynı dönem.
Şimdi o diziler ile büyüyen ya da yaş alan babalar, İnstagram fotoğraflarında gülen mutlu erkek pozu vermekten başka işe yaramıyorlar. Birçoğu artık adımlarını takip ettiğimiz ışıklarımız değil.
Adımlarını takip ettiğimiz ışıklarımız başkaları olunca da toplumsal cinnet getirip suçluyu arıyoruz.
Youtuber olan gençlerin video altı yorumlarına baktığınız zaman da bunu net görebiliyorsunuz.
Yaşlarını 13 yaş altı olduğunu tahmin ettiğiniz gençler, "bugün pembe giyindim, dilimi burnuma değdirdim" videolarının altında hayran çığlıkları atıyor ve biz bu hamlığa şaşırıp kalıyoruz.
Çünkü çocuğun evde örnek alması, hayran olması gereken adama anne, toplum, hatta babanın bizzat kendisi tarafından cüzdan muamelesi yapılıyor. Cüzdan olmak dışında pek bir işe yaramadığı düşünülen adamların çocukları da kendilerine başka rol modeller arıyor haliyle.
Benzeri olaylarda konu mankeni gibi kullanılan babaların çocukları, ileride kendilerine rol model olarak baba mizacının tam tersi insanları seçiyor.
Bu çok trajik...
Aslına bakarsanız, bu adamlar da bu durumdan pek şikayetçi gibi görünmüyor.
Parayı verdiği, masaya koyduğu müddetçe kendinden başka şey beklenmediğini düşünüp, başka görevleri olmadığına kendini ikna eden adamlar, kendi konforlu hayatına devam ediyor. Sorumluluğunu yerine getirince vicdan azabından da kurtulunca ne yapsın, o da Tik Tok videosu çekip zamana ayak uyduruyor.
Alan razı veren razı meselesi işte bilirsiniz.
Dengesi bozulan aile demek, dengesi bozulan toplum demek. Toplumun dengesi bozulduğu zaman ilk düğmeyi yanlış iliklemek gibi hep yanlış gidiyor.
Sayfa 58Kitabı okudu
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.