Gönderi
SÖYLEME BİLMESİNLER-ŞERMİN YAŞAR,200 sayfa
Belki uzun bir inceleme oldu ama kitap o kadar güzel ki ,insan kendini durduramıyor yazmak için.
Şermin Yaşar hep merak ettiğim ama bir türlü tanışma fırsatı bulamadığım bir yazardı.Öyle bir kitapla tanıştım ki kendisiyle,ben ne okudum dedim.İlk başlarda Ayfer Tunç okuyorum sandım,meşhur üçleme kitabı -Kapak Kızı,Yeşil Peri Gecesi ve Osman’daki gibi olayların her karakterin ağzından farklı anlatılışını okuyacağım sandım.Evet öyle oldu ama o nasıl anlatış,bu nasıl bir aile
“Yalansızız artık.Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”
“Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye Karı koca olur mu insanlar ? Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların? Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?”
Bir aile düşünün; anne baba ,üç erkek çocuk, üç gelin. Emin,Ethem,Ekrem,eşleri,Hülya,Nurten,Sevgi.Dışarıdan bakıldığında hepsi ailesi içinde mutlu mesut yaşıyor,iş güç sahibi insanlar.Acaba öyle mi?Hepsi severek mi evlendi?Anne baba çok mutluydular da kendileri gibi yuva kursun diye oğullarına kendi buldukları kızlarla evlendirdiklerinde çocukları çok mu sevindi,çok iyi bir yuva mı kurdu?Hele de anne, bu kızı almazsan hakkımı sana helal etmem dediğinde ne düşündüler?Acaba o kızlara soruldu mu?İstiyor musun evlenmeyi,gönlünde başka biri var mı?
Sevgiyi bilmeyen bir aile,karı koca birbirini sevmediği gibi çocuklarını da sevmiyorlar,mış gibi seviyorlar,seviyor muş gibi gözüküyorlar…
İşte bu soruların cevaplarını yazarımız kitap karakterlerinin ağzından tek tek veriyor okuyucuya…
“Herkesin hikayesini dinledin.Haydi,şimdi sen anlat:Aslında ne oldu, nasıl oldu?” diyor. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı,herkesin hayatı sırlarla dolu.Yumak çözüldükçe ucu nereye çıkacak ?Sırlar kapısı öyle bir açıldı ki,bir daha kapatmak mümkün değil.Herkesin bir yarası var,ama öyle böyle değil.Karakteri okurken ona hak veriyorsunuz,ya üzülüyor ya kızıyorsunuz.Aynı olayı diğer karakterin ağzından dinlediğinizde nasıl yani diyorsunuz,hadi bakalım olay değişiyor.Yani olay içinde olay,sürprizlerle dolu bir kitap.
Kitabın en mağdur kişisi ortanca çocuk Ethem.Tüm olay onun etrafında dönüyor ama o bile farkında değil.Kitap sonunda tüm olaylar çözüldüğünde ah Ethem diyorsunuz.Yazar bile kendi karakterini o kadar çok sevmiş ki kitabı Ethem’e itham etmiş.
“Ethem, bir hayali karakter. Ancak onu yazarken sıkıntısını, yalnızlığını, el yordamını o kadar derinden hissettim ki, bu kitabı Ethem’e ithaf ediyorum”
-“ Yeter bildiklerimiz be Ethem, çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim…”
Kitap hakkında yazılacak daha çok şey var ama söyleyeceğim tek şey karakterler içersinde sadece Çiğdem’i sevmedim Emin’in eski sevgilisi…Mürüvvet anne de sevmemiş Çiğdem’i,içine doğmuş sanki..
“Anaları hafife almayacaksın bu dünyada, bir ananın evladı için yapamayacağı şey yoktur. Yol bilmez iz bilmez deme, evlat söz konusu oldu mu, her şeyin yolunu bulur insan. Buldum da. Buldum Çiğdem’i. insan sevdi mi basireti bağlanıyor Emin’inki de bağlanmış işte.”
·
930 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.