Gönderi
320 syf.
·
Not rated
Enerjiyi Nereye Koymalı
Enerjiyi Nereye Koymalı
༄ ༄ ༄
Doğum ile ölüm arasındaki zaman dilimi maddi imkanlar ve manevî değerlerle birey olarak çevre ve toplumla olan ilişkilerin her bir bütünün birikim, kazanımı ömür çerçevesini çizer. Ömür sermayesinin manevî değerleri maddi imkanları yöneten bir ilişki dahilinde sorumluluk ve kalite kazanmanın bir çabası dâhilinde... Bedenin ilk oluşumu ile karakter ve algı düzeyi ‘öz şekillenme’ ve toplumsal koşullara uyum direnci kazanır. Toplum şartlarının zaman dilimine hazırlıklı bir dirençle gözlerini hayata açan her insan, hayatın her türlü yönüyle deneyim ve gelişim içinde bir varlık haline gelir. Değerler toplumun karakteristik yönlerini şekillendirirken bireyin görev ve sorumluluklarını belirler. Bireyin görev ve sorumluluklarını nitelikli davranışlar kazanmanın yolu kalbin temiz ve iyi niyetlerle yaşatılmasıdır. Kalbin manevî gelişimi iyilik faaliyetlerini bütün hayata görünen görünmeyen her şeyiyle sabır, şükür hâlini bırakıp çabalamaktır. Dini, toplumsal değerleri benliğimizde besleyerek aileden başlayarak toplumla münasebet içinde olduğumuz herkesle doğru bir dengeyle temas etmektir. Bunun için ‘enerjiyi doğru yere koymak’ ile erdemli, vicdanlı ve disiplinli yaşamla ‘olgunluk mertebesi’ keşfedilme çabası için Uygulamalı Psikoloji Doçenti ve Profesör unvanına sahip Acar Baltaş; özyeterlilik duygusunun gelişmesi için kişinin başarısızlığının üzerine gidip başarı endeksli ve kendine güvenme olan özgüvenmeye karşılık başarısızlığın korkuyu yenerek ve başarısız olmuş kişilere karşı empatiyi geliştirir ve güçlü yapar, şeklinde vurgular. Enerjiyi yenilemek yanında enerjiyi nereye koyduğumuzda pekâlâ önemlidir. Yatkın olduğumuz alanı anlamaya gayret etmek böylece daha gerçekçiliği yakalayıp az gayretle, daha iyi sonuçlar elde etmemize gidecek yolun enerjiyi doğru yere koymakla ilgili...
Temel ihtiyaçların maddî ve manevî yönleri güven içinde giderilip sürdürülmesi birey ve toplumun temel hedefidir. Bu hedefle hayatın her katmanı ve alanı olan aile, arkadaş, iş ortamı karşılıklı güven ve huzur ortamını gerçekleştirmek onu korumak için mücadele gayretiyle din, devlet, asayiş, hukuk, eğitim, sağlık her biri kurumsal gelişmelerini tarih boyunca sürdürerek devam etmekte. Hayatın iyi ve lezzet tarafından biride mutluluktur. Ele aldığımız tüm kurumsal bileşenler mutluluğun kalitesini, verimliliğini etkilemekte. Temel ihtiyaçlardan olan mutluluk, doğru yolla karşılandığında hayatın her alanında verimliliği kaliteleştirir. Mutluluğun yakalanması için doğru anahtarı bulmak çok önemli. Aksi durumda mutsuzluk yaşanmasında da kaçılmaz doğal bir gerçektir. Beklentinin “hayal uçurumu” olması, kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslaması, geçmişe takılı kalmak, olumsuz konuşan insanların fırsatları görmeyi engellemeleri ve ufku daraltmaları, kusursuzluğu hedeflemek bu sebepleri sıralayan Acar Baltaş bunun insanın kendi kendini mutsuz ettiğini söyler. Buna karşın zor koşullarda yaşayan insanların en büyük özellikleri, gelecekteki amaçlarına sadık kalarak mücadele sürdürmeleridir. Böylece hayatın zorluklarına karşı zihinsel direnç kazanan insan, mutluluğu yaşamak için olması gereken yere yerleştirir.
Liderin vizyon sahibi olması, doğuştan lider sahibi, “psikolojik güvenlik”, “yararlı paranoya” gibi konuları Baltaş kendi bakış acısında ‘Liderlik’ portresini ele alarak; iş hayatında güven, disiplin yanında serbest ekonominin akışını bozan açıklık ve şeffaflığı ortadan kaldıran tekel, ilişkilere dayalı avantaj sağlama ve mafyalaşma meselelerini irdelemekte. Sevgi ve destekle çocuk yetiştirme hususunun önemli yanları veren Baltaş, “doğru insanı” bulma ile gelen mutlu evliliğin nasıl olduğu hakkında bilgiler vererek Mert İnan ile olan söyleyişini “Hayat En Çok İyileri Kırar – Kırıldığımız Yerden Güçlenmenin Yolları” kitabında okuyanlara rehber olacak hayat deneyimini ve düşünce birikimini anlatmaktadır.
Kitabın Künyesi: Acar Baltaş, Hayat En Çok İyileri Kırar – Kırıldığımız Yerden Güçlenmenin Yolları, Söyleyişi: Mert İnan, Kronik Yayınları, Kişisel Gelişim Dizisi-13, 1. Baskı Şubat 2024, 314 sayfa.
Yunus Özdemir
·
1 plus 1
·164 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.