Gönderi

Müslüman olmayan bir ülkede doğan bir kişi, ana babası gayr-ı müslim olduğu ve sırf bu çevrede doğduğu için Müslüman olmadığına göre, bu kişi cehenneme mi gidecek? Kişinin doğduğu yer ve çevresi onun Müslüman olması için asıl etken değildir. Asıl etken, kişinin bizzat kendisi, kendi iradesidir. Vahyi bilgiye ulaşanlar için, Hz. Peygamber'in dininden olduğu kesin (zarurí) olarak bilinen şeylere inanılması şarttır. Nerde doğarsa doğsun, yok saymak, yok gibi davranmak inkârdır. Fetret ehli kişiler ise Peygamberin davetinden haberdar olamayanlardır ki bunların içinde aklıyla Allah'ın varlığını ve birliğini bulan, önceki semavi dinin kalıntıları üzere yaşayan mesela İslâm'dan hemen önce yaşamış Kus b. Sâide b. Amr el-İyâdî (ö.m.600), Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (ö.m.606), Varaka b. Nevfel el-Kureşî (ö.m.610) gibi fitrat üzere kalmış (hanîf) kişiler de vardır; müşrik, putperest vs. olarak yaşayanlar da mevcuttur. Bu kişilerden hanîf olanlarının ehl-i necât yani kurtulmuş kimseler olduğuna dair açık rivayetler mevcuttur. Fıtrat üzere ölen Hz. Peygamber'in ebeveyni, dedeleri yine bu kısımdandır. Meczûp, deli, iyiyle kötüyü ayırma (temyîz) dönemine ulaşmadan ölmüş çocuklar da bu kısımda sayılmıştır. Vahyî bilgiye ulaşma imkânına sahip olmaması ile birlikte aklını yeterince kullanmamış, şirke düşmüş, puta tapmış, Hz. Îsâ'a Tanrı'nın oğlu deyip ona ulûhiyyet (ilâhlık/tanrılık) isnat etmiş insanlara gelince, bu kişiler hakkında Ehl- Sünnet'ten Eş'arî ve Mâturîdî ekolleri arasında bir ihtilaf söz konusudur. Eş'arilerden bir kısmı bazı naslar deliliyle (mesela peygamber gönderilmedikçe insanlarım azaba uğratılmayacağının bildirilmiş olması gibi) müşrik, putperest olsalar bile ehl-i fetretin dini bir yükümlülük altında bulunmayacağını, aklın tek başına helal-haram hükmü vermesinde yetersiz oluşu gibi, Allah'ın varlığını bulmada da mazur hükmünde olabileceğini, bu sebeple ahirette azaba uğramayacağını ifade etmişlerdir. Çünkü bunların İslam'ı hiç duymadıkları için Hz. Peygamberi, İslam'ı, Kur'ân'ı, tasdik etmeleri de yok saymaları da düşünülemez. Duymamış ki inkâr etsin, yok saysın Mâturidilere göre ise eğer âkil iseler, sadece yaratıcının varlığına, birliğine, ilmine, kudretine ve hikmetine inanmaları yeterli geliyor. Mesela bir saat görsen aklı olan hiçbir kimse "Bu kendiliğinden var oldu" demez. Onu yapan bir saatçinin varlığına, yapabilecek gücü, bilgisi olduğuna hükmeder. Başta Ebû Hanife olmak üzere Ebû Mansûr el-Mâturidi ve Mâturidi çoğunluğu ve hatta Eş'arîlerin de bir kısmı ve Mu'tezile'ye göre hiçbir âkil, Allah'ın varlığını bulmaktan asla mazur olamaz. Zira hem âlemdeki hikmet, gaye ve nizam hem insan fıtratındaki inanma eğilimi hem de aklı, bir Yaratıcı'nın varlığına hükmedilmesini zorunlu kılmaktadır. Kur'ân'da akıl yürüterek Allah'ın varlığına ve birliğine ulaşılabileceği bizzat Hz. İbrahim'ın diliyle anlatılmıştır. Onun, gök cisimlerine tapan kavmiyle tartışması esnasında "Bu (mu) benim rabbim?.. Ben kaybolanları sevmem" ifadesi, ta'rîz/dokundurma ve kınama nitelikli, kavmini düşünmeye sevktir. Nitekim âyetlerde ilâhın zeval ve değişime konu olmayacağına, etkisinin azalıp, kaybolup gitmeyeceğine, ışığı azalan, yer değiştiren, sonradanlık ve değişkenlik özelliklerine sahip olanların hükmeden' değil ancak 'hükmedilen' olabileceğine delil getirilmiş, insan düşünmeye sevk edilmiştir. Peygamber gönderilmeden azap edilmeyeceğini ifade eden âyetlerin ise siyâk ve sibakından âhiretle ilgili olmayıp dünyada yaşanan felaketler manâsına gelmesi de muhtemel olup, sorumluluğun peygamber davetine bağlı kılınması, tebliğin bütünüyle ilgili bir husustur. Hıristiyan, Hindu hatta İslâmi bir ortamda doğup İslam'ı Kur'ân'ı duyduğu halde yok sayan, yokmuş gibi davranan, yemek yediğine, anneden doğduğuna, çarmıhtan kaçmaya çalıştığı halde yakalanıp acılar içinde öldürüldüğüne inanıp bir de üstelik Hz. İsa'nın her zerresi ile Tanrı olduğuna inanan veya ineğe, fareye, nefsine, aklına, paraya, mevki ve makama tapan bir kişi ise kâfirin ta kendisidir. Dikkat edersen kâfır olmasının sebebi bir bölgede doğması, bulunması değil, yok saydığı, aklını kullanmadığı için aslında bizzat kendisidir.
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.