Gönderi

defalarca pardon filmini izlemek
bu konuda yalnız olduğumu sanıyordum. uzak bir yerde, beklenmedik şekilde, çok sevdiğim insanlardan oluşan, toplu bir tanıdıklar grubunu görmüş gibi hayretler içerisindeyim, gevrek gevrek gülerek izliyorum denk geldiğim pardon bağımlılarını. pardon izlemek, öğrenciyken uzayan kahvaltılarımızın biricik sebebiydi. "bu akşam pardon mu izlesek" soruları da hiç askıda kalmazdı. hiç izlemediysem 30 (otuz) defa izlemişimdir. elime bi kamera verseler aynı filmi çekebilecek kadar ezberimde (swh). fakat yine de izlemeden duramıyorum, leş bir bağımlılık bu. filmi bir kişi gibi arıyorsun, hadi diyosun iki bira içelim. sonra da 2 saat oturup muhabbet edip kalkıyorsunuz. arkadaşını öyle iyi tanıyorsun ki muhabbetin çoğu yerinde, sözlerinin nereye gideceğini, lafı nasıl tamamlayacağını biliyor oluyorsun. ama iyi arkadaşın ya, sıkılmıyorsun. pardon'u ancak 15-20 defa izledikten sonra aklıma gelebildi, lan acaba bu ferhan şensoy'un başka filmleri, başka oyunları da youtube'da var mıydı? ondan sonra birer ikişer tur da onlar üzerinden geçtim. pardon'un 10. tekrarında falan garip bir hipnoz haliyle aklına bu soru hâlâ gelememiş olan arkadaşları erkenden uyandırayım. gidip onları da izlesinler. mesela siz, bu yola yeni baş koymuş acemi izleyiciler, siz hiç pardon'un uyarlandığı "çok tuhaf soruşturma" denen tiyatro oyununu izlemeyi düşündünüz mü bilmiyorum. ama izlemediyseniz eksik kalmışsınız, onu biliyorum. "siz onu biliyo muydunuz? bilmiyodunuz. şiştiniz mii? şimdi şişik şişik dinleyin bakalım." daha bunun, "soyut padişah"ı var, "seyircili seyir defteri" var, "a pazarı" var, "üç kurşunluk opera"sı var, var oğlu var... bir dal pardon'dan ne olacak diye başlarsın sonra kolunu kurtaramazsın, uyarıyorum. hem iyi bir "pardon hacısı" olabilmek için "çok tuhaf soruşturma"yla ikisi arasında kıyas yapabiliyor olmak gerekiyor. ve son olarak bu olağanüstü yapımda anlatılanların tamamının ve daha fazlasının hâlâ yargı sisteminde ve hapishanelerde yaşandığını da belirtmek gerekiyor. bu çürümüşlüğün artarak devam ediyor olması da bu filmin eleştirdiği şeyler karşısında kayıtsız kalan izleyicilerinin ayıbıdır. hiç "ortada bir ayıp varsa... makinanın ayıbı." diye kaçmayın. durum bu. böylece "hıyarca da olsa" fikrimi belirtmiş olayım. buradan herkese iyi seyirler diliyorum, bir gün devvv bir pardon etkinliğinde buluşmak dileğiyle.
·
258 views
postmodern nesimi okurunun profil resmi
Eniştenin gülüşü gözümde canlandı. Bir de ekşi entrysi okuyor gibi hissettim.
aydan kurt okurunun profil resmi
Benim de müdürün bahçede çiçeklere bakarken göbeğine vurup ritm tutması. (Zeki Alasya çok iyi bir rolü sahnelemiş.)
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.