Gönderi

Bugün bir rüya gördüm ve unutmamak için kaydetmek istiyorum çünkü gerçekten bazı kısımlarının gerçek olduğunu düşünüyorum. Rüyamda okula geç kalmışım. Böyle heycanla üstüme bir şeyler giyiyiorum ama saçmasapan şeyler, pijamamı çıkartıp pijama giymek gibi. Sonra yola çıkıyorum ama sokaklar okuluma giden sokaklar gibi değil. Sanat eseri gibi, incelikle işlenmiş sokaklar. Durumu ve hatta rüyada olduğumu anlıyorum ama hiç garipsemeden yoluma devam ediyorum. Elimde de poşet var. Poşetin içinde giymem gereken okul forması var. Kafama dank ediyor, saate bakıyorum dokuzu elli geçiyor. Zaten geç kaldım diye düşünüp sokağın sağına gidiyorum. Bir kütüphane var ve kütüphanenin kapısında siyah saçlı, yeşil renk giyinmiş bir kız var. Bana garip garip bakıyor sonra bende kütüphaneyi gösterip giyinebileceğim bir yer var mı diye soruyorum. Başını sallıyor ve onaylıyor, içerideki abide kabin olduğunu söylüyor. Sonra anında üstümğü giyinmiş buluyorum kendimi. Kütüphaneye adımımı attığım an böyle giyinmiş gibiyim. Ama üstümde okul forması değil voleybolcuların giydiği formalardan var. Noluyo lan diyorum ama sonradan amaaan boşver diyorum. Arkamda küçük bir çocuk var birden kovalamaca oynuyoruz beni kovalıyor. Sonra elimize birden sopa geçiyor ve sopanın üstüne binip mervdivenlere zıplıyoruz. Görevli ablada kitaplarla hiç ilgimin olmadığını düşünüp bana bakıyor. Sonra anında kendimi suyun içinde voleybol oynar şekilde buluyorum. Kütüphanenin içine havuz konmuş gibi düşünün. Rüyamın gerçek olduğunu düşündüğüm kısmı şimdi geliyor. Voleybol topu benim elimdeyken suyun içine bir kadın geliyor ama nasıl söyliyim, insanmış gibi duruyor ama insan olmadığını hissedebiliyorsunuz. Yine de korkmuyorum. Kadın bana diyorki (Yakın bir zamanda deneme sınavım var ve çok stresliyim, geçenkinden istemediğin bir sonuç aldım ve moralim bozuk şu sıralar.) sınav esnasında strese girebilirsin, sakin ol yapman gereken şey sol elinin üstüne sağ elini koyup bükmek diyor. Bende voleybol topunu marşet yapıp fırlatıyorum ve sonra böylemi diye soruyorum. Başını sallıyor ve sonra yolunu kaçırmak üzeresin şirin diyor (şirin ikinci ismim) ve bir bineyı aşağıdan yukarıya doğru gösteriyor. Aşağı kat kütüphane ve binada aydınlık olan tek kısım orası, bina çok uzun ve yukarıya çıktıkça her yer kararıyor. Bende uyanıyorum.... Aslında voleybolla çok alakam yok, çoğu zaman güzel oynadığım söylenemez. Ama derslerimi kafaya takıyorum ve pazartesi deneme sınavım var. Bana yolumun kaçtığını söylemesi ve stresten kurtulmam için tavsiye vermesi uyanınca beni derinden etkiledi.....Buraya yazayım dedim...
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.