Gönderi

366 syf.
3/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Rahmetlik Erbakan hocamın bir sözü vardır: "Yanlışın en tehlikelisi, doğruya en yakın olan yanlıştır. Çünkü, doğruyla karıştırılması ve insanların daha kolay aldatılması ihtimali taşımaktadır." İşte bu eser, müellifin bazen selefi bir kafayla, bazen de adeta solcu bir kafanın İslam telakkisiyle Müslümanlara "gavura vurur gibi" vurduğu ve hiçbir itidal gözetmediği bir eserdir... Hocanın sözü şurada devreye giriyor ki: Müellifin hakkını yememek lazım, bazı yerlerde elbet isabet etmiştir. Ama isabet etmediği yerlerde hiçte mutedil yorumlar yapmamıştır. Doğru ile yanlış, aşırı yorumla bir araya gelince her şey allak bullak olmuştur. Tabi bunda müellifin İslam'a olan vukufiyetinin eksikliği seziliyor. Umarım, hatta inşaallah diyelim de bu abes durum cehalet kaynaklı olsun. Yoksa büyük hıyanet gibi duruyor! Müellif genel olarak Hallac, Mevlana, İbni Arabi, Yunus Emre gibi zatlar üzerinden -cümlesine Allah rahmet eylesin- tasavvufa bir vuruyor ki, doyamıyor adeta. Keyif alıyor desem yeridir. Bütün İslam'ın düşmanı tasavvuf ehli zannediyorsunuz adeta. Hoş, arada bir daha hakiki gördüğü tasavvuf ehlinin mutedil yorumlarıyla "gerçek tasavvuf aslında budur" işareti yapıyor ama çok cılız kalıyor bu işaret. Vururken dünyayı yıkıyor üzerlerine, müdafaa edeceği sırada çokça kulak kabartmak gerekiyor ki, sesi duyulsun. Hoş, "Vahiy ve sünnete uymayan tasavvuf ehlinin hali katiyetle doğrudur" diye kimse demez. Ama insaf sahibi onları yaptıkları hatalarda -müellifin gönlü olsun diye hata diyelim, yoksa bizce mazur görülecekleri kısımlar elbet vardır.- gavura vurur gibi vurmamalıdır. Çünkü karşısında insanların hürmet ettiği nice zatlar durmaktadır. Belli ilmi seviyelerini de göz ardı etmemek gerekmektedir... Bir misal vereyim ki en azından söylediklerim anlaşılsın: Müellif tasavvufun Kuran ve Sünnet'e uygun olmadığını dile getirerek ümmetin bozulmuş durumunu buna hamlediyor. Peki ben sorayım müellife: "Osman Gazi, Sultan Murat, Fatih Sultan, Yavuz Selim, Kanuni Sultan ilh. gibi padişahlarımız tasavvuf ehli değil miydi? Onlarda ümmet perişan değilken sonradan bozulmasının mesulü nasıl tasavvuf oldu?"... Ama müellif "İnsanların bozulması tasavvufu da kullanmaları hasebiyle daha büyük felaketlere yol açmıştır." Deseydi, şayet bu bence isabetli ve maksat hasıl olmuş olurdu... Ama o zaman insaflı olmuş olurdu ki, müellif pek taraftarı değil insafın! Son olarak müellifin "Vahiy İslam'ı" dediği İslam'ın temsilcisinin kim olduğunu ta kitabın sonunda "İbni Teymiyye" olarak görüyorsunuz. O'nun itikadi sıkıntılarının hiç dile gelmemesi de ayrı bir bahis ki, gerek yok; ehlince malumdur! Ve bu dediği "Vahiy İslam'ı" mefhumunun hiç bir zaman bir karşılığı olmamış adeta! Müellif utanmasa "hiç böyle bir İslam olmadı ki" diyecekte, demiyor nedense... Ben bu kitabı kimseye tavsiye etmiyorum. Okuyup sinirlerinizle oynamaya hiç hakkınız yok bence. Yaptığım alıntılar ise mikroskopla içerisinden seçebildiğim mutedil yorum veya hakikatlerden ibarettir. Diyorum ya yanlış-doğru iç içe bir eser...
Vahiyden Kültüre
Vahiyden KültüreCelaleddin Vatandaş · Pınar Yayınları · 1991376 okunma
·
393 görüntüleme
Muhammed Ali okurunun profil resmi
Celalettin Vatandaş yakın tarih alanında okunur sadece.Mesela, Cumhuriyetin Tarihi eseri tavsiye edilir.
Allahın funny bi kulu okurunun profil resmi
Üstadım bu adama öyle ayar oldum ki heralde ne yazsa okumam gibi zannediyorum. 😑
Allahın funny bi kulu okurunun profil resmi
Ahmet Mücahit
Ahmet Mücahit
Kardeşim incelemeyi de sana ithaf ediyorum. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.